Sadece Tüm doktorlar onun ileri derecede bunaklıktan muzdarip olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قال كل الأطباء أنه كان يُعانى من إختلال عقلي شديد |
Tüm doktorlar böyledir. Herşeyi bildiklerini sanırlar. | Open Subtitles | كل الأطباء مثل هذا إعتقد إنهم يعرفون كل شيء |
Tüm doktorlar böyledir. Herşeyi bildiklerini sanırlar. | Open Subtitles | كل الأطباء مثل هذا إعتقد إنهم يعرفون كل شيء |
Bütün doktorlar oğlumun sonsuz düş kırıklığından öldüğünü kabul ettiler! | Open Subtitles | و كل الأطباء وافقوا علي ذلك لقد مات إبني من الإحباط المزمن |
Bütün doktorlar buna katılmıyor, ama gerçekten birkaç ayım kaldıysa, bütün bunları şimdi halletmek istiyorum. | Open Subtitles | ليس كل الأطباء موافقون لكن لو كان لديّ فقط بضعة أشهر فأرغب بالإعتناء بكل هذا الآن |
İkisi birbirinin aynısı, Keith. Buradaki her doktor bunu bilir. | Open Subtitles | إنهما نفس الشيء بالضبط هذا شيء يعرفه كل الأطباء هنا |
Doktorların hepsi benimle aynı fikirde değil, ama eğer ki birkaç aylık ömrüm kaldıysa, bunları şu anda halletmeliyim. | Open Subtitles | ليس كل الأطباء موافقون لكن لو كان لديّ فقط بضعة أشهر فأرغب بالإعتناء بكل هذا الآن |
"Sanırım Tüm doktorlar A not almıyor." dedim. | Open Subtitles | بينما انا في المستشفى,أمي وجدتي كانوا يجلسوا بجواري حيث جدتي قالت : أظن ان ليس كل الأطباء بارعين في العلم |
Dinle bir şeyler yanlış gitti ve bunun ne olduğunu asla bilemeyeceğiz fakat göründüğü Tüm doktorlar, aldığı tüm yardım. | Open Subtitles | لقد وقع خطب ما، ونحن لن نعرف قط ما كان ذاك الخطب ولكن على الرغم من كل الأطباء الذين فحصوها، وكل المساعدة التي تلقتها |
Tüm doktorlar hayati risk içeren metotları uygularken nitelikli bir hemşire tarafından yardım almalıdırlar. | Open Subtitles | كل الأطباء يجب أن يكونوا برفقة ممرضات مؤهلات للتعامل مع الحالات التي تهدد الحياة هيا نذهب |
Tüm doktorlar sporu bırakmamı söylediler. | Open Subtitles | كل الأطباء قالوا إن علي أن أتخلى عن الرياضة |
Eğer bu bilgi 1940'lardan beri biliniyorsa neden Tüm doktorlar bilmiyor? | Open Subtitles | إذا كانت هذه المعلومات موجودة منذ 1940، لمَ لا يعلم كل الأطباء بهذا؟ |
Birkaç gün önce bir mucize gerçekleşti. Tüm doktorlar daha yaşamayacağını söylemişti. | Open Subtitles | كل الأطباء إستسلموا قالوا بأنها لن تنجو |
Gittiğimiz Bütün doktorlar tümörün ameliyat edilemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | أعني, كل الأطباء الذين راجعناهم قالوا أن الروم غير قابل للجراحة. |
Tanıdığım Bütün doktorlar köyleri kurtarmakla meşgul. | Open Subtitles | كل الأطباء الذين أعرفهم يُنقذون القرى الصغيرة |
Burada güvendesin. Bütün doktorlar mesaiye gittiler. | Open Subtitles | المكان آمن هنا , كل الأطباء في عملهم |
Şu an da Seattle Pres ve Acil Sağlık Hizmetlerindeki diğer Bütün doktorlar gibi bizi başınızdan savıyorsunuz. | Open Subtitles | والآن أنتِ تواصلين صرفنا، تماما كما فعل كل الأطباء الآخرين في "سياتل بريس" و"أرجنت كير"... |
Hatta Bütün doktorlar biliyor. | Open Subtitles | كل الأطباء يعرفونه. |
Yemin, doktorun mahremiyet yeminidir. her doktor yemin eder. | Open Subtitles | القسم في سرية ما بين المرضى و الطبيب كل الأطباء يقسمونه |
Şöyle derdi: Hiçbir doktor bir hastasını kaybetmek istemez ama her doktor birini kaybeder. | Open Subtitles | كل ليقول: " لا طبيب يرغب في فقدان مريض، لكن كل الأطباء يفقدون مرضاهم" |
Doktorların hepsi bana sadece bir öksürük şurubu vermekle yetiniyor. Tamam, işte. | Open Subtitles | كل الأطباء يظلوا يعطونى خليط السعال هذا |
Doktorların hepsi Chao'nun odasına koşuyor ama adam orayı terkediyor. | Open Subtitles | كل الأطباء يجرون باتجاه غرفة (تشاو) وهذا الطبيب يبتعد |