Benim restoranıma gelip, bütün bıçakları atıp özel yemeğimizi yapmayı reddedemezsin... | Open Subtitles | لايمكنكِ أن تأتي للمطعم، وترمي كل السكاكين الخاصة بنا و ترفض جعل المطعم مميزاً... |
Onu kaçıran kişi bütün bıçakları yıkamış. | Open Subtitles | الخاطف غسل كل السكاكين |
Maura bütün bıçakları test etmiş. | Open Subtitles | حسناً " مورا " تتفقد كل السكاكين |
Peki, O.Y.İ. mekandaki bütün bıçakları toplayıp içlerinden birinin cinayet silahı olup olmadığına baksın. | Open Subtitles | حسناً، لنجعل (و.م.ج) تجمع كل السكاكين في المكان لنرى إن كانت إحداهن |