Tamam, onun ofisinde geçen tüm görüntüleri çekin-- her bir kareyi. | Open Subtitles | حسنا اسحبي كل الصور التي لديكي وهو في المكتب كل لقطة |
Rozetini çıkarıp, kibarca sorarsan tüm görüntüleri verirler. | Open Subtitles | أعتقد إن أظهرتي شارتك , و سألتي بلطف سوف يعطونكِ كل الصور |
Buna rağmen, tüm resimler eşit yapılmadı. | TED | لكن ليست كل الصور متماثلة، |
Aldım ama pazarda çektiğin tüm fotoğrafları görmem gerek. | Open Subtitles | لم افعل ولكن ساذهب لانني بحاجة لها كل الصور من سوق المزارعين |
Fleming davasındaki Bütün fotoğraflar bunlar. | Open Subtitles | هذه كل الصور المتعلقة بقضية فلامينغ. |
bütün fotoğrafları ve ihtiyacın olan her şeyi aldın mı? | Open Subtitles | فتاة صغيرة ضائعة ستكون دائما في الأخبار اذن هل حصلت على كل الصور والأشياء الأخرى التي تحتاجها؟ |
Elindeki tüm görüntüleri bana ver... 19:00'dan önce ve 22:00'den sonra her şey. | Open Subtitles | أعطيني كل الصور التي تملكينها كل شيء قبل الـ7 وبعد الـ10 |
Max Rager sonsuz bilgeliğiyle atlayıştaki tüm görüntüleri sildi. | Open Subtitles | ماكس رايجر " ، بحكمته اللامتناهية" قام بتدمير كل الصور من القفزة |
Pekâlâ, hızlı tren kazasındaki tüm görüntüleri inceledim bilgisayarın 18 metre yakınındaki her yeri kontrol ettim. | Open Subtitles | حسنا، لقد استعرضت كل الصور من حادث (قطار الملاهي) و فحصت كل منطقة ضمن 60 قدم من الحاسوب |
Walt'un bilgisayarından çıkan tüm resimler bunlar olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن تكون تلك كل الصور من القرص الثابت لجهاز (والـت) |
Noel Baba resimdekilerin hiç birine benzemez Ezekiel Jones ama tüm resimler Noel Babaya benzer. | Open Subtitles | أنتَ لا تبدو كما في الصور. "بابا نويل" لا يبدو كما في أي من الصورِ، لكن كل الصور تُـشبه "بابا نويل"، (إيزيكِل جونز). |
Gördüğüm tüm fotoğrafları toplayıp senin aldığından da emin olacağım. | Open Subtitles | سأحضر كل الصور وأحرص أن أحضرها في الحال |
Bu kız şu ana kadar tüm fotoğrafları buldu. | Open Subtitles | وقد وجدت هذه الفتاة كل الصور حتى الآن. |
Ajan Borin'le birlikte restoran gemisinde el konulan kameralardaki tüm fotoğrafları gözden geçirdik. | Open Subtitles | قمت و العميلة (بورين) بمعاينة كل الصور التي ألتقطت من الكاميرات المصادرة من حفل عشاء الرحلة البحرية |
İçeride çekilen Bütün fotoğraflar Club Effigy'nin. | Open Subtitles | -ماذا عن هذه الصور؟ النادي يتولّى كل الصور الملتقطة بالداخل. |
Bilgisayardaki Bütün fotoğraflar, çekildiğimiz bütün resimler gitti! | Open Subtitles | لكن... كل الصور على الكمبيوتر التي التقطناها في أي وقت قد ضاعت |
Bütün fotoğraflar aralıklı aralıklı çekiliyor. | Open Subtitles | كل الصور كانت متقطعة |
Bana Arcielo suç mahallinden elimizde olan bütün fotoğrafları getirin. | Open Subtitles | أحضر لى كل الصور التى تخص . جريمة ارسيلو |
bütün fotoğrafları istiyorum seni pezevenk. | Open Subtitles | أريد كل الصور أيها الفاسد اللعين |
Ona dosyadaki bütün fotoğrafları gönderdim. | Open Subtitles | أرسلت إليه كل الصور التي لدينا له. |