"كل جزء من" - Translation from Arabic to Turkish

• her parçası
• her bir parçası
• her bölümü ayrı
• midem her
• her köşesini
• her parçasını

Altın gibi nehiri, yeşil okyanusu, her parçası kıyafeti gibi.
نهر ذهبي، محيط أخضر، ..كل جزء من أرضنا يحمل لون.

İnsan vücudunun her parçası uzak geçmişin izlerini taşır.
إذاً ، كل جزء من أجسامنا يحمل ظلاً من ماضينا البعيد

Bu cangılın kıyısının her bir parçası farklı bir kraliçenin egemenliğinde.
كل جزء من حافة هذه الغابه تحكمه ملكه مختلفه

-İmzanın her bir parçası orada. -Gazeteleri okumuş.
كل جزء من العلامة المميزة موجود

Cesetlerin her bölümü ayrı hızda çürür.
يتعفن كل جزء من الجثة بسرعات متفاوتة

#Gurul gurul gurulduyor midem her dakika.
"كل جزء من جسدي يزداد ضعف".

Onu bulana kadar buranın her köşesini arayacağız.
سنبحثُ في كل جزء من هذا المكان حتى نجدهُ

Ve vücudun her parçasını yiyor. Ve sonra küçükleri yiyor. Bilirsin işte, genç kalmak için.
انها تأكل كل جزء من الجسد تأكل الصغار لكي تبقى صغيرة

Altın gibi nehiri , yeşil okyanusu... her parçası kıyafeti gibi.
نهر ذهبي، محيط أخضر، ..كل جزء من أرضنا يحمل لون

Vücudunun her parçası o andaki göreve odaklanmalı.
كل جزء من جسدك يجب أن يكون مركّز على المهمة التي لدينا.

Basketbol ya da beyzbol olsun veya futbol ya da diğer futbolda hareketlerini izleyebilmek için oyuncularımızı ve stadyumları kullanıyoruz, saniyenin her parçası için.
ذلك سواء اكان في كرة السلة او البيسبول, او كرة القدم او كرة القدم الاخرى نحن نجهز ملاعبنا بالاجهزة و لاعبينا حتى نتتبع حركاتهم كل جزء من الثانية

Şu an vücudumun her parçası sanki ölecekmişim gibi ağrıyor
كل جزء من جسمي يؤلمني بشدّة الآن

Bütün araştırmam, verilerin her bir parçası üç yıl boyunca topladığım her şey elimden alındı!
كل بحوثي، كل جزء من البيانات التي قمت بجمعها على مدى ثلاث سنوات... كلّها أُخذت منّي.

Tüm vücudum, her bir parçası karıncalanıyor.
واو جسمي كله، كل جزء من جسدي،يوخز

O cümlenin her bir parçası dehşete düşürdü beni.
كل جزء من تلك الجُملة يُروعني

#Gurul gurul gurulduyor midem her dakika.
" كل جزء من جسدي يزداد ضعف ".

- Hayatımın her köşesini mahvetmeye mi çalışıyorsun?
هل فعلا بمحاولة تعطيل منهجي - كل جزء من حياتي؟

Nehir ayağında, "Cajun"lar öldürdüklerinin her parçasını kullanırlar.
أتعلمين , بأسفل الأهوار أنّ "الأركاديين" كانوا يستخدمون كل جزء من فريستهم