Söyle. "Buradaki her şey benim ve bir gün bunları alacağım." | Open Subtitles | قل : كل شئ هنا ملكى و سآخذه يوم ما |
Buradaki her şey çok boğucu. Biraz hava almak istiyorum. | Open Subtitles | كل شئ هنا مظلم وأنا أبحث عن النور |
Değil mi? Yol, harita, pusula Hepsi burada. | Open Subtitles | الحق، الطريق، الخريطة، البوصلة كل شئ هنا |
Hepsi burada. | Open Subtitles | لذا كل شئ هنا زلزال |
Öylece çekip gittin ve Buradaki her şeyi götürdün. | Open Subtitles | لقد نظفت كل شئ هنا واختفيت |
Buradaki her şeyi yedin mi? | Open Subtitles | هل أكلت كل شئ هنا ؟ |
Of, boşver, Burada her şeyi batırabilirsin. Umursamam. | Open Subtitles | لا تقلقي، يمكنكِ أفساد كل شئ هنا لا أهتم |
Eğer evraklarda her hangi bir problem varsa eminim ki her şeyi burada bulabilirsiniz. | Open Subtitles | لو كان هناك اى مشكلة على الأطلاق انا متأكد انك ستجد كل شئ هنا |
Buradaki her şey zaten sıradışı, değil mi? | Open Subtitles | كل شئ هنا خارج عن المتعاد اليس كذلك ؟ |
Buradaki her şey benim ve bir gün bunları alacağım. | Open Subtitles | كل شئ هنا ملكى و سآخذه يوم ما |
Buradaki her şey bana onu hatırlatıyor. | Open Subtitles | كل شئ هنا يذكرني بها |
- Buradaki her şey Çin malı, Pam. | Open Subtitles | كل شئ هنا صنع في الصين يا بام |
Kiralık. Buradaki her şey gibi. | Open Subtitles | لقد أجرتها مثل كل شئ هنا |
Hepsi burada. | Open Subtitles | . كل شئ هنا |
Hepsi burada yazılı. | Open Subtitles | ستجد كل شئ هنا |
Bu yüzden Buradaki her şeyi bir kenara at. | Open Subtitles | لذلك... كل شئ هنا ... اتركيه خلفك |
Buradaki her şeyi beğendim. | Open Subtitles | أحب كل شئ هنا |
Kalbin Burada her şeyi hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان ما يشعره القلب هو كل شئ هنا |
Burada her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | سنفعل كل شئ هنا |
Gittiğimizde kalbindekiler de dâhil her şeyi burada bırak. | Open Subtitles | عندما نغادر ، سوف نترك كل شئ هنا بما في ذلك كل ما في قلبك. |