Tek yaptıkları, ayakta dikilip sarhoş olmak. Rezalet. | Open Subtitles | كل مايفعلونه أنهم يقفون مجتمعين ويشربون, هذا أعرج |
Tek yaptıkları insanları çalışma hakkından mahrum etmek. | Open Subtitles | فكما ترى، إن كل مايفعلونه يجحدون الناس من حق العمل |
Tek yaptıkları balık tutmak ve yemek, yalnız kalmama izin vermiyorlar, sende kalabilir miyim? | Open Subtitles | كل مايفعلونه صيد السمك وبعد ذلك أكل السمك لكنه ليس مسموح لي البقاء لوحدي لذا، هل يمكنني أن أَبقى معك؟ |
Bu adamlar, nasıl olsa bunları yapacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس, كل مايفعلونه سيفعلونه في كل الأحوال |
Bu adamlar, nasıl olsa bunları yapacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس, كل مايفعلونه سيفعلونه في كل الأحوال |
İnsanların Tüm yaptıkları şu aptal okul dansı hakkında konuşmak. | Open Subtitles | كل مايفعلونه هو التحدث عن حفل التخرج الغبي |
Tek yaptıkları insanları çalışma hakkından mahrum etmek. | Open Subtitles | فكما ترى، إن كل مايفعلونه يجحدون الناس من حق العمل |
Tüm yaptıkları sana tepeden bakmak. | Open Subtitles | كل مايفعلونه هو النظر لك أسفل من فوق |
Tüm yaptıkları bu değil. | Open Subtitles | . هذا ليس كل مايفعلونه |