"كل ما أريد فعله" - Translation from Arabic to Turkish

• tek istediğim
• yapmak istediğim tek şey
• Tek yapmak istediğim

tek istediğim kurabiye yapmak. Oh, aman Tanrım, harika bir fikrim var.
كل ما أريد فعله هو صنع البسكويت يا إلهي لدي فكرة عظيمة

Şu anda tek istediğim Daphne'nin kafasının içinde neler olduğunu bilmek.
الآن، كل ما أريد فعله هو أن أعرف ما يدور برأسها

tek istediğim, savaşta bir ordunun başında olabilmek.
كل ما أريد فعله هو قيادة الجيش فى المعركة

Dediğim gibi. yapmak istediğim tek şey bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak.
كما قلت, كل ما أريد فعله هو أن أنهى الصفقة وأختفى للأبد

yapmak istediğim tek şey, bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak.
كل ما أريد فعله هو أن أنهى الصفقة وأختفى للأبد

Bana kendimi suçlu hissettiriyorsun. Yapmayı tek istediğim şey kendi başıma yazmak.
تجعلني أحس بالذنب كل ما أريد فعله هو تأليف الروايات بنفسي

Efendim, lütfen dinleyin. tek istediğim sizin için oynamak.
سيدى, إستمع من فضلك كل ما أريد فعله هو أن ألعب لصالحك

tek istediğim senle anneni tüm kötü insanlardan korumak.
هذا كل ما أريد فعله حمايتكَ أنتَ و والدتك و حماية الجميع من الأشخاص الأشرار

tek istediğim kasabamızı geliştirmek, ve onlar bunu yapmama izin vermiyorlar!
و كل ما أريد فعله هو أن أقوم بتطوير مدينتنا وهم لا يدعوني أن أقوم بهذا

Ve doğruyu söylemek gerekirse... Şu anda tek istediğim şey kim olduğumu hatırlamak, o kadar.
ولـ أكون صادقاً كل ما أريد فعله الآن هو تذكر من أنا

tek istediğim ona geçmişte aramızın ne kadar iyi olduğunu ve bundan sonra da ne kadar iyi olabileceğini hatırlatmak.
حسناً؟ كل ما أريد فعله أن أجعلها تتذكر كيف كانت الأمور جيدة و كيف يمكن لذلك أن تتكرر

tek istediğim şu parti işini atlatmak.
كل ما أريد فعله هو الأنتهاء من هذه الحفلة

Benim tek istediğim malzemeye sadık kalmak ve metne uyduğumuza olduğuna emin olmak.
كل ما أريد فعله هو أن أوفي الكتابة حقها وأحرص أن يتم تنفيذها وفقًا للنص

tek istediğim baloya gidebilmek ama sen bana izin vermiyorsun.
كل ما أريد فعله هو الذهاب للحفلة، وانتِ تمنعينى من الذهاب

Burada yapmak istediğim tek şey hayatını tekrar dengeye getirmek.
هذا كل ما أريد فعله هنا أساعد على إعادة حياتك لتوازنها

Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
"كل ما أريد فعله هو أن أحبك ."

Önemli bir noktaya temas ediyormuşsun gibime geliyor ama yine de Tek yapmak istediğim fikri sorgulamadan bunu dağıtmak!
لدي شعور أنك تحاول الوصول إلى شيء ولكن كل ما أريد فعله هو القفز خلاله مثل رجل الإعلان