Tek yaptığın her şeye çocuk kilidi takıp, ebeveynlik kitapları okumak. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو وضع أقفال الأطفال و قراءة كُتب الأبوّة. |
Tek yaptığın oturup evraklar arasında boğulmak. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو الجلوس هنا تكدح على الورق |
Her zaman beni sevdiğin hakkında konuşuyorsun. Son beş yıldır Tek yaptığın konuşmak. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو الحديث عن حبى هذا هو كل ما نلته فى الخمس سنوات الأخيرة |
Bak dostum, zamanın nasıl söylendiğini biliyoruz, ama Tek yaptığın "49 dakika" demek olacaksa, bir yere varamayız. | Open Subtitles | أسمع يا زميل, نحن نعرف كيف نحسب الوقت كما تعرف أنت لكنا ان نصل الى أي إتفاق إذا كان كل ما تفعله هو تكرار لديك 49 دقيقة |
Burada işleri batırman için bana ihtiyacın yok, Sidney. Yani, Yaptığın tek şey hata yapmak zaten. | Open Subtitles | لست بحاجة لمساعدتي لتخفق سيدني، كل ما تفعله هو الأخطاء |
Tek yaptığın başkalarına zaman vermek. | Open Subtitles | كل ما تفعله.. هو إسالة دموع الآخرين إلى الأسفل |
Tek yaptığın sızlanmak! | Open Subtitles | كل ما تفعله هو التذمر، أنا من عليه أن يعيش مع ما فعلت |
Tek yaptığın kütüphanede oturup Video oyunu oynamak. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو الذهاب إلى المكتبة والمسرح |
Tek yaptığın çalışmaksa bu haini nasıl bulmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف تنوى أن تكشف هذا الخائن. إذا كان كل ما تفعله هو المحاوله. |
Ray, Tek yaptığın herkesin hikayesine bok atmak, ama biz senin hikâyeni hiç duyamadık. | Open Subtitles | هل تعرف راي,كل ما تفعله هو الإستهزاء من قصص الآخرين ولكننا لم نسمع قصتك بعد |
Tek yaptığın şey ağacında oturup somurtmak. - Biraz dinlersen... - Neler oluyor? | Open Subtitles | كل ما تفعله هو الجلوس في شجرتك و الإهانة أقصد ما الأمر ما هي المشكلة |
Tek yaptığın bütün gün o lanet arabanın altına girmek. | Open Subtitles | و لكن كل ما تفعله هو أن تبقى بالخارج هنا و تبقى تحت سيارتك اللعينة |
Hayır, siktiğimin hayalcisi olan sensin, David. Tek yaptığın olanları geciktirmek. Arkamıza saklanarak... 3 delik ve bir çift göğüsle her istediğini yaparsın. | Open Subtitles | لا بل أنت مخطئ يا ديفيد لأن كل ما تفعله هو أنك تخوننا من دون أن نعلم |
Senin Tek yaptığın oynamak ve kaybetmek. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو اللعب و كل ما تفعله هو الخسارة |
Sadece evi düşünüyorsun. Tek yaptığın lanet şeylerle çalışmak. | Open Subtitles | لا تهتم إلا بالمنزل كل ما تفعله هو العمل على المكب اللعين |
Tek yaptığın dikilip "Sesleri duyalım!" diye bağırmak. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو الدردشة و القيام ببعضالأصوات. |
Tek yaptığın porno aramak. - Tek yaptığın bu! - Bir dakika, bir dakika. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو مشاهدة المواقع الإباحية هذا كل شيء تفعله |
Tamam. Tek yaptığın şey, beni uzaklaştırıp, yokmuşum gibi davranmak. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو ابعادى عنك كما لو كنت غير موجودة |
Zincirlerimizden kurtulmak hakkında konuşuyorsun, ancak Tek yaptığın bizi satmak. | Open Subtitles | أراك تتحدث عن فك قيودنا، لكن كل ما تفعله هو خيانتنا. |
Senin Yaptığın tek şey öldürmek. Hiç aşık oldun mu? | Open Subtitles | كل ما تفعله هو القتل هل شعرت بالحب من قبل ؟ |
Yaptığın tek şey bana bir çocukmuşum gibi davranıp sürekli ne yapmam gerektiğini söylemekten ibaret. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو علاج لي مثل طفل، تقول لي ما يجب القيام به في كل وقت. |