Tek söyleyebileceğim bir istasyona saldırı düzenliyoruz ve yoğun karşı koyma bekliyoruz. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أننا نعتدي على محطة ونتوقع مقاومة شديدة |
Haklısın. Tek söyleyebileceğim, burada olduğuna memnunum. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنني ممـتـن لأنكِ هنا |
Tek söyleyebileceğim bu adamın ölmesi gerektiği | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن ذلك الرجل يجب أن يموت |
Bu kalemle ilgili Söyleyebileceğim tek şey ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığıdır. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن محتويات هذا القلم تعتبر حيوية للأمن القومي |
Söyleyebileceğim tek şey saat 3'e kadar tüm yaralanmalardan ve kazalardan sakınmalıyız yoksa zavallı bir eve gideriz. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنه حتى 3 بعد الظهر يجب علينا أن نتجنب كل الحوادث والإصابات أو أننا جميعا سنذهب الى منزل للفقراء |
Tüm söyleyebileceğim, onları öldürmüşsek, demek ki kötü adamlarmış. | Open Subtitles | حسنا ، كل ما يمكنني قوله هو أننا إذا قتلناهم, لا بد أنهم كانوا أشرارا |
Tek söyleyebileceğim, şükür ki Dalekler değil de Keşişler gibi iyi niyetli bir ırka teslim olmuşuz. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أننا محظوظون كان سباق خيرى مثل الرهبان، وليس الدالكس. |
"Batıl" ın söylediklerine gelince, Tek söyleyebileceğim, insanın içinde olan tüm inançlar | Open Subtitles | وبالنسبة لاتهامات "الخرافة"ْ كل ما يمكنني قوله هو أن أي عبادة مبنية على الثقة التامة بالذات |
Tek söyleyebileceğim bu yazıların herhangi bir dilde olmadığı. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو... أن هذه الحروف ليست في أية لغة. |
Geçen gece Taffertlar'ın evine 3:03'te gelen aramayı inceledim ve Tek söyleyebileceğim Whiskey-Tango-Foxtrot. | Open Subtitles | لقد قمت بتحديد الإتصال الى منزل آل تافرت ضمن مثلث عند الثالثة و ثلاث دقائق فجرا البارحة و كل ما يمكنني قوله هو ما هذا بحق الجحيم؟ |
Tek söyleyebileceğim üzgün olduğum. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنني آسف. |
Tek söyleyebileceğim, üzgünüm. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنني أسف |
Şu anda Tek söyleyebileceğim, Dedektif Fornnegra gibi yüksek derece donanımlı memurun böyle iğrenç bir şey yapacağına inanmayı reddettiğimdir. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنني أرفض تصديق... أن ضابطاً عريق الشأن كالمحقق (فونيغرا)... قد يفعل شيئاً بهذه الشناعة |
Söyleyebileceğim tek şey bu işin çok yakında olacağı, çok yakında hem de. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أنه سيحدث قريباً، قريباً جداً |
Söyleyebileceğim tek şey; | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن سانتانا ساعدتني كثيرا |
İşin gereklilikleri akıllı, bilgili ve düşünceli olmaksa Tüm söyleyebileceğim şimdiye kadar başarısız olmadığım. | Open Subtitles | لذا إن كان كوني ذكية و مطلعة و مراعية هي متطلبات الوظيفة هنا، كل ما يمكنني قوله هو أنني لم أفشل بعد |