Her buluşmamız bizi daha da sıkı birer dost yaptı. | Open Subtitles | في كل مرة كنا نلتقي فيها ، كانت صداقتنا تزداد |
Her gittiğimizde neşeli bir karşılama ile içten bir hoş geldiniz dediklerini hatırlayabiliyorum. | TED | يمكنني تذكر التحيات المرحة التي كانت ترحب بنا بحرارة في كل مرة كنا نذهبُ فيها. |
Farklı bir yere ulaşmak istediğimizde Her seferinde yeniden ayarlamamız gerekmeyecek | TED | ماذا لو أننا تمكّنا من تتغييره بحيث لا نضطرّ لإعادة تعديله في كل مرة كنا نريد نقله إلى مكان مختلف؟ |
Ve ne zaman biraz mesafe kat etsek aptalca bir iş yaparak Her şeyi mahvetmek zorundasın değil mi! | Open Subtitles | وفي كل مرة كنا نمضي قدماً كان عليك ان تمضي وتنسفها بمكيدة طائشة |
Annenle Her yaptığımızda, kondom kullanmışımdır. Hoşça kal. | Open Subtitles | كل مرة كنا نقوم بها سويا أنا ووالدتك, كنت أرتدي واقٍ, الى اللقاء أذا. |
Her çevirişimizde daha da delirdik. | Open Subtitles | كل مرة كنا ندير المفتاح كنا نغضب أكثر من بعض |
Onları görüntülemeyi denediğimiz Her sefer duruyor ya da frekanslarını değiştiriyorlardı. | Open Subtitles | كل مرة كنا نحاول أن نراقبهم كانوا يغيرون الموجات .. |
Seninle Her yattığımda senin başka biri olduğunu hayal ediyordum. | Open Subtitles | كل مرة كنا نقوم فيه بالتضاجع لقد كنت أفكر برجل آخر |
İşlemi Her uygulayışımızda zekâsı inanılmaz derecede arttı. | Open Subtitles | في كل مرة كنا تدار البروتوكول، ذكائه زادت أضعافا مضاعفة. |
Ama bunu aşmalıyız çünkü bazen ikimiz de aptalca şeyler yapacağız ve Her kavga ettiğimizde kaçamazsın. | Open Subtitles | لكــن، نحن معا قمــنا بأمور غبية من حين لآخر وفي كل مرة كنا ندخل في عراك |
Ancak, yeni hızlandırıcıyı daha yüksek bir enerjide Her açtığımızda bir sürprizle karşılaştık. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة كنا نشغل المسرع الجديد بطاقة أعلى كنا دائما نصاب بالدهشة |
Her zaman onu iterek uzaklaştırmaya çalışırdık ama o geri döner ve yine izlerdi. | Open Subtitles | في كل مرة كنا في محاولة للدفع به بعيدا لكنه سيعود والبحث مرة أخرى. |
Her ayrıldığımızda bir parçamızı kaybediyoruz. | Open Subtitles | في كل مرة كنا بعيدين عن بعضنا فقدنا جزء من أنفسنا |
Tek başımıza çalıştığımız Her seferde işler boka sarıyor. | Open Subtitles | في كل مرة كنا تطير منفردا الكل يذهب للجحيم |
Bunu Her video sohbet yaptığımızda söyler. | Open Subtitles | يقول لي هذا في كل مرة كنا في دردشة الفيديو |
Her kitapçıya girdiğimizde hep bunu arayıp duruyordun. Ve bu hafta baktım. Sende bir kopyası bile yok. | Open Subtitles | , كل مرة كنا نذهب فيها إلى المكتبة كنت تبحث عنها بشغف , لذا بحثت لك عنها هذا الأسبوع و أعلم أنه ليس لديك نسخة من هذا الكتاب |
Her borç aldığımızda, bahaneler uyduruyorduk. | Open Subtitles | في كل مرة كنا نقترض كنا نقدم عذراً |
- Biliyorum, biliyorum. Her fırsatta birbirimizin kollarına atılıyorduk. | Open Subtitles | ،في كل مرة كنا نتلاقي |
Seninle Her beraber oluşumuzda bunu takmıştım. | Open Subtitles | لبسته كل مرة كنا سوياً |