Bu boku yürütmeye çalışmaktan bıktım. | Open Subtitles | وقد سئمت من محاولة جعل كل هذا الهراء يعمل |
Bu saçmalık da nedir? | Open Subtitles | ما كل هذا الهراء ؟ |
Bütün o saçmalıkları yarın yapmam gerekiyorsa, bu gece kafayı bir güzel cilalamam lazım. | Open Subtitles | حسناً, إذا كان على فعل كل هذا الهراء غداً من الأفضل أن أنتشى الليله جيداً |
Bütün bu saçmalıkları arkamızda bırakabiliriz ve bu yakınlık için memnun olabiliriz. | Open Subtitles | دعونا . نترك كل هذا الهراء وراء ظهورنا . هل نتستطيع ؟ |
Tüm saygımıza rağmen Bu saçmalığa bir son verelim. | Open Subtitles | المعذرة يا سيدة تاناكا لنختصر كل هذا الهراء وندخل لب |
Bütün bunları, Fiona'nın dışarıda Bulduğu bir adam için mi yapacaksın? | Open Subtitles | لقد اقتربت من التخلص من كل هذا الهراء بعد ذلك تأتي برجل التقطته من الخارج وفي بيتك؟ |
bu saçmalığın ortasında kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنكِ وقعتِ في خضم كل هذا الهراء |
Altı ay içinde, tüm saçmalıklar son bulunca petrol işini yapan çocuğu temizlik işleri komisyonuna koyacağız. | Open Subtitles | في غضون ستة أشهر, عند نهاية كل هذا الهراء نحن سنضع رجل النفط في لجنة فرص العمل نظيفة. |
Tüm bu saçmalık, bu evi altüst etti! | Open Subtitles | كل هذا الهراء يدمر هذا البيت |
Bakın, tüm bu saçmalıklar ortaya çıktığında balistiğe gitti. | Open Subtitles | أنظر , عندما خرج كل هذا الهراء تحولت الى قذيقه |
Belki kötü durumda olabilirim , Tüm bu saçmalıkları dinleyebilirim. | Open Subtitles | كل هذا الهراء الذى تقوله |
Eminim benden daha beterlerini görmüşsündür ama tüm bu saçmalıklara değiyor mu cidden? | Open Subtitles | يا إلهي اعلم انكِ رأيتِ حالات اسوأ مني كل هذا الهراء... . |
- Bu boku yürütmeye çalışmaktan bıktım. | Open Subtitles | سئمت من محاولة جعل كل هذا الهراء يعمل |
Bu boku istemiyorum, adamım. | Open Subtitles | لا اريد كل هذا الهراء يارجل |
Ama istersen Bütün o saçmalıkları boş verip sana şuracıkta yumulabilirim. | Open Subtitles | أو أننا يمكننا تجاوز كل هذا الهراء أن ويمكنني ان التهمك هنا. |
Bütün o saçmalıkları yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل هذا الهراء |
Bütün bu saçmalıkları unut ve gidip ona bir sürpriz yap. | Open Subtitles | لذا انسي كل هذا الهراء واذهبي وفاجئيه |
Bütün bu saçmalıkları kafasına sokun bakalım. | Open Subtitles | نضع كل هذا الهراء في عقله |
İnanın bana, tamam mı? Paul'ün hatırına Bu saçmalığa inanmayı çok isterdim. | Open Subtitles | أعذروني، أتمنى لو أني أصدق كل هذا الهراء |
Bütün bunları imzasız alabilirim. | Open Subtitles | استطيع ان احصل على كل هذا الهراء الرائع بدون ان اوقع |
Neyse Dale, bu saçmalığın bitmesi için gelecek seneyi bekleyemiyorum. | Open Subtitles | ديل) ، على أية حال ، أنا لا أطيق صبراً للعام القادم) عندما ينتهي كل هذا الهراء |
Altı ay içinde, tüm saçmalıklar son bulunca petrol işini yapan çocuğu temizlik işleri komisyonuna koyacağız. | Open Subtitles | في غضون ستة أشهر, عند نهاية كل هذا الهراء نحن سنضع رجل النفط في لجنة فرص العمل نظيفة. |
- Tüm bu saçmalık derhâl son bulmalı Glenn. | Open Subtitles | (غلين)، يجب أن يتوقف كل هذا الهراء في الحال. |
tüm bu saçmalıklar bizi Avrupa'da kaydedilen büyük gelişmelerin 10 yıl gerisinde bırakıyor. | Open Subtitles | كل هذا الهراء يجعلنا متأخرين عشر سنوات عن التقنيات العالية التي يستخدمونها في أوربة |
Kes Tüm bu saçmalıkları. Otur! | Open Subtitles | أوقفى كل هذا الهراء.ـ قفى! |