"كل هذا في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bütün bunları
        
    • Bunların hepsi
        
    • bunu oraya
        
    • bunların hepsini
        
    Siz bütün bunları savcılıkta hukuki bir ünvanınız olmadan mı yapıyorsunuz? Open Subtitles تعملين كل هذا في مكتب المحامي العام بدون شهادة في القانون؟
    Ve bütün bunları orta noktada birleştiren şey şefkat duygusudur. Bu duygu bizim tabiri caizse köklerimizde bulunmak zorunda. TED وموازنة كل هذا في الوسط هو بحد ذاته مفهوم التراحم المتوازن والذي كان موجودا منذ القدم لدى اسلافنا
    Ve bütün bunları üç günde yapmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles و أنت تتوقع مني أن أفعل كل هذا في 3 أيام؟
    Öfke, hayal kırıklığı vardı ve Bunların hepsi, hükûmetin haksız olduğunu düşündüğü bir figürü anmak için ortaya çıktı. TED كان هناك غضب وإحباط، ونتج كل هذا في نوع من إحياء ذكرى شخصية لأنهم يشعرون بأن الحكومة أخطأت.
    Tabii ki, Bunların hepsi aynı zamanda olmalı. Open Subtitles ويجب ان يكون كل هذا في وقت واحد.
    Dinle, gerçekten bunu oraya yazman gerektiğini sanmıyorum. Open Subtitles أنا حقا لا أجد داعي لكتابة كل هذا في التقرير
    Ve sonra bunların hepsini, o sırada Amerika Birleşik Devletleri'nde polis kontrolünün en zayıf olduğu bir semte koyacaktık. TED ومن ثم علينا وضع كل هذا في مكانه في حي واحد في ما كان سابقاً أسوأ منطقة بالنسبة للشرطة في الولايات المتحدة حينها.
    Morozov'a milyonlar kazandırdım ve bütün bunları planlayan o mu? Open Subtitles لقد قدمت لموروزوف الملايين، وهو الذي وضع كل هذا في الاقتراح؟
    bütün bunları araştıracağız. Open Subtitles ماذا؟ - سوف نتحدث في كل هذا في الوقت المناسب ولكن الأن عليك أن تهدأ
    O bütün bunları gardrobunda saklıyordu. Open Subtitles كانت تخبئ كل هذا في خزانة ملابسها
    bütün bunları iki günde yapabilecek misin? Open Subtitles هل تستطيعان إنجاز كل هذا في يومين ؟
    - bütün bunları konserde kullanıyor musun? Open Subtitles هل تستخدم كل هذا في العروض الحقيقية؟
    Neden bütün bunları daha önce bana anlatmadın? Open Subtitles لمَ لم تقل كل هذا في التحقيق؟
    Bunların hepsi o gece odunların oradayken başladı, Open Subtitles الليلة قبل ان يبدأ كل هذا في الغابة
    (Gülüşmeler) Ve Bunların hepsi mükemmellik beklentisi için yapıldı. TED (ضحك) ويتم كل هذا في أمل الوصول إلى درجة من الكمال.
    Bunların hepsi... Open Subtitles كل هذا في محاولة لتكريم
    Bunların hepsi güpegündüz gerçekleşmiş. Open Subtitles لقد حدث كل هذا في وضح النهار
    Dinle, gerçekten bunu oraya yazman gerektiğini sanmıyorum. Open Subtitles أنا حقا لا أجد داعي لكتابة كل هذا في التقرير
    Belki, bunların hepsini birkaç gün önce öğrendim. Open Subtitles ربما، لكنني اكتشفت كل هذا في اليومين الماضيين
    Belki, bunların hepsini birkaç gün önce öğrendim. Open Subtitles ربما، لكنني اكتشفت كل هذا في اليومين الماضيين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more