Evet ama söylediğin gibi yakında ayrılıyoruz. | Open Subtitles | نعم ، ولكن نحن سنرحل قريبآ , كما اخبرتني |
Tam senin kısa süre önce bana söylediğin gibi, | Open Subtitles | كما اخبرتني منذ فترة ليست بالبعيدة |
söylediğin gibi Ginger'a gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لاحضر جنجر كما اخبرتني لافعل |
- Hatırlıyorum, aldım. Doğruca okula gittim ve dediğin gibi iki kapıyı da kilitledim. | Open Subtitles | ذهبت الي المدرسه و اغلقت الابواب كما اخبرتني |
Bilirsin, belki dediğin gibi üniversiteye falan gitmeliydim. | Open Subtitles | ربما كان علي الذهاب للكلية كما اخبرتني |
Rüya gördüğümü söyledim, yapmamı söylediğin gibi. | Open Subtitles | قلت بأنه لدي رؤيه فقط كما اخبرتني |
Onu buraya getirdim, söylediğin gibi. | Open Subtitles | لقد اتيت بهِ الى هنا كما اخبرتني |
Onu buraya getirdim, söylediğin gibi. | Open Subtitles | لقد اتيت بهِ الى هنا كما اخبرتني |
Bana söylediğin gibi, Silahı fırlattım. | Open Subtitles | رميتُ السلاحَ كما اخبرتني |
Çünkü senin de dediğin gibi Pazartesi sabahı masamda olup video oyunu oynayacağım ve kimsenin ruhu duymamış olacak. | Open Subtitles | لأن كما اخبرتني مُنذ قليل أن أعود لمكتبي صباح الأثنين... وألعب ألعاب الفيديو وكأن شيئًا لم يكن |