Duyduğuma göre bu son zamanlardaki inşa girişimlerinin bir parçasıymış. | Open Subtitles | إن هذا هو الجزء من جهود البنيان الأخيرة كما سمعت |
Duyduğuma göre Pemberley'in hanımı birçok şeye katlanmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | مالكة بيمبيرلي عليها ان تعمل جاهدة كما سمعت. |
Ağrıdığına şaşırmadın. Duyduğuma göre uçmaya denemiş. | Open Subtitles | أنها ليست مفاجأة بأن يتألم بشدة لقد عاد للقيادة مجدداً كما سمعت |
Duyduğum kadarıyla işler kontrolden çıkmış. Buldukları seni şaşırtmasın. | Open Subtitles | كما سمعت أن الأمور قد خرجت عن السيطرة ، لا تندهش لما سيجدوه |
Duyduğum kadarıyla, çocuk diğerlerinden az ötedeki bir ağaç kovuğunun içinde bulunmuş. | Open Subtitles | كما سمعت المحاسب الطفلة عثر عليها بداخل عربة خشبية مخفية |
Harika bir kitap. Yani öyle duydum. Yeni başladım. | Open Subtitles | انه كتاب رائع اعني كما سمعت لقد بدأته توا |
Seni burdan başka bi yere sürmeye çalışıyorlardı diye duydum | Open Subtitles | لأنني كما سمعت أنك حاولت نقلك لأي مكان عدا هنا |
Duyduğun gibi yeterince aşk yaşadım. Artık hazırım. | Open Subtitles | كما سمعت مني قبل قليل، أنا عشت لحظات الحب بما فيه الكفاية، والآن انتهيت منها |
Duyduğuma göre afrodizyakmış da. | Open Subtitles | كما سمعت انها مثيرة للشهوة الجنسية ايضاً |
Duyduğuma göre müfredatta birazcık değişiklik yapacaklar. | Open Subtitles | سوف يقومون بتعديل بسيط للمناهج الدارسية كما سمعت |
Duyduğuma göre faili meçhul bir cinayeti olan tek biz değiliz. | Open Subtitles | كما سمعت لسنا الوحيدون الذين لديهم قضايا غير محلولة. |
Duyduğuma göre böyle bir yaratığı kullanabilmek için avının da bir çeşit büyü altında olması gerekirmiş. | Open Subtitles | كما سمعت يمكنك استخدام مخلوق مثل هذا لو عرفت بأن صلاتك لديها بعض السحر عليه |
Ama Duyduğuma göre, sen kraliçe ile arkadaş olmuşsun. | Open Subtitles | ولكن كما سمعت,فقرابتك كانت رصينه الى الملكه بدلا من الملك |
Duyduğuma göre otobüs seni partinin yapıldığı yere götürecekmiş. | Open Subtitles | ستأخذك الحافلة إلى موقع الحفلة أياً كان, كما سمعت |
Duyduğum kadarıyla, kalan süresini hastanede geçirecekmiş. Sen mi yaptın? | Open Subtitles | كما سمعت أنه سيقضي بقية مدته تحت الرعاية الطبية، هل كان هذا بسببك؟ |
Duyduğum kadarıyla daha bir yıldır Zhong Du şehrinin başkanıymışsın ve çok şey değişmiş evler ve sokalar daha güvenli hale gelmiş. | Open Subtitles | كما سمعت كنت عمدة تشونغدو فقط في السنة ، وأشياء كثيرة. |
Duyduğum kadarıyla bu bölgenin halkı Stockton'daki kampa sürülmüş. | Open Subtitles | كما سمعت الناس من هذه المنطقة قد سيقوا إلى مخيم في ستوكتون |
Duyduğum kadarıyla, kalan süresini hastanede geçirecekmiş. Sen mi yaptın? | Open Subtitles | كما سمعت أنه سيقضي بقية مدته تحت الرعاية الطبية، هل كان هذا بسببك؟ |
Japonlar ırk kanunlarıyla ilgili çok yumuşak davranıyorlar, öyle duydum. | Open Subtitles | اليابانييون متساهلون للغاية في قوانينهم العرقية، كما سمعت. |
Evet, ben de öyle duydum. Herkes çok cana yakın görünüyor. | Open Subtitles | نعم , كما سمعت الجميع يبدون طيبون هنا |
E zaten öğrencileriyle ilişkisi oluyormuş diye duydum. | Open Subtitles | أجل، كما أن لديه علاقات غرامية مع بعض طلابه، كما سمعت |
Eric, Duyduğun gibi, okulumuzda bir öğrencimiz sınıfında bir kaza geçirdi. | Open Subtitles | اريك ، كما سمعت طالب هما في ساوث بارك الابتدائيه حصلت له حادثه في الغرفه الصفيه |
Duyduğum kadar kötü durumda değilmiş. | Open Subtitles | -إنه لم يكن مُحطم بدنيا كما سمعت |