Belki her şey düşündüğüm gibi siyah ve beyaz değildir. | Open Subtitles | ربما ليس كل شيء إما أبيض أو أسود كما ظننت |
Ancak bakteriler hiç de düşündüğüm gibi ilkel değillerdi. | TED | ولكن اتضح أن البكتريا ليست بدائية كما ظننت. |
Utanarak söylüyorum, adama senaryoyu yollattım ve düşündüğüm kadar kötü olduğundan emin olana kadar 30 sayfa okudum. | TED | وأنا محرجة من الإعتراف بأن الرجل أرسل لي النص وقرأت 30 صفحة قبل أن أتأكد أنه كان سيئًا كما ظننت |
düşündüğüm kadar evcil değilmişsin! | Open Subtitles | أعتقد أنك لست أليفاً كما ظننت عند بداية تعارفنا |
Mia o bilezikler, sandığım kadar kötü görünmüyor ses çıkarmıyor. | Open Subtitles | ميا ,اردت ان أقول هذه الاساور ليست سيئة كما ظننت |
düşündüğüm gibi, tam burada ! | Open Subtitles | أين الخريطة ؟ كما ظننت تماما كالخط المستقيم |
Bu başta düşündüğüm gibi kötü bir şey değildi çünkü biz birbirimizi seviyoruz, birlikte gülüyoruz. | Open Subtitles | ولكنها ليست سيئة كما ظننت بالداية نحن نحب بعضنا، وونضحك معاً ويوجد الكثير من التقارب |
düşündüğüm gibi,dünkü toplantıya babam gerçekten gitmedi. | Open Subtitles | تماماً كما ظننت لم يذهب حقاً للاجتماع كما قال أبي |
Geçen hafta düşündüğüm gibi, kanamanızın sebebi at binmek değil. | Open Subtitles | إذاً، كما ظننت بالإسبوع الماضي بُقع الدمّ لم يكن سببها من إمتطاء ظهر الحِصـان |
En kötü durumda ise senin alışılmadık biri olduğunu düşünecektir, benim düşündüğüm gibi. | Open Subtitles | وفي أسوء الأحوال سيظنك غريبة الأطوار كما ظننت أنا |
Evet, tıpkı düşündüğüm gibi. Bir Z-dalgası izi ve kimseye ait değil. | Open Subtitles | أجل ، إنظر ، كما ظننت موجة زيتا وليست عامة فقط ، |
İfade vermek eğlenceli ama düşündüğüm kadar dolandırıcılık değilmiş. | Open Subtitles | ادلاء الشهادة ممتع ولكن ليس احتيالاً كثيراً كما ظننت |
Sanırım bunlar artık benim düşündüğüm kadar kıymetli değiller. | Open Subtitles | وانا اعتقدت ان هؤلاء ليسوا ذو قيمة كما ظننت |
Ben de. düşündüğüm kadar yaşlı değilsin. - Her gün tıraş mı oluyorsun yani? | Open Subtitles | وانا ايضا أنت لست طاعن بالسن كما ظننت تمهل , أنت تحلق كل يوم ؟ |
Adamlarıma ve ülkeme ihanet etmek sandığım kadar acı vermedi. | Open Subtitles | ترك رجالي ووطني, لم يسببا الما كبيرا كما ظننت. |
Ölüymüşüm gibi davranmak sandığım kadar eğlenceli değilmiş. | Open Subtitles | التظاهُر بأني ميتة لا يبدو مشوقاً كما ظننت |
Belki de cevabı bilme nedeni aslında sorunun düşündüğün kadar zor olmamasıdır. | Open Subtitles | ربما عرف الإحابة لأن السؤال لم يكن ذكياً كما ظننت |
Son kitabım umduğum gibi çok satmayacak. | Open Subtitles | كتابي الأخير لم يكن الأفضل مبيعاً كما ظننت |
Galiba sandığın gibi tenis oynamak için beş yıl beklemek istemedi. | Open Subtitles | أفترض إذاً أنها لا تريد أن تنتظر 5 سنوات لتلعب كرة المضرب كما ظننت |
Hayat 14 yaşında düşündüğün gibi gelişmiyor. | Open Subtitles | الحياة ليست كما ظننت أنها ستكون و أنت في 14 من عمرك |
Belki de onu düşündüğünüz kadar iyi tanımıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا, ربما لا تعرفها كما ظننت انك تعرفها |
tahmin ettiğim gibi, büyük köy çok farklı. | Open Subtitles | القرية الكبيرة مختلفة كما ظننت |