Her zaman olduğu gibi Asgardlılar, karanlığın kuşatmasına karşı zafer kazanacak. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً الأزجارديين سينتصرون ضدّ حصار الظلام |
Her zaman olduğu gibi, Bay Dudley, bayan giyim bölümü emrinizde. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً , سيد دادلي قسم الملابس النسائية تحت تصرفك |
İşkence gibiydi. Tahmin edebileceği üzere Her zaman olduğu gibi işte. | Open Subtitles | لقد كان أمراً مؤلماً وغير مفاجىء كما هو الحال دائماً |
Her zamanki gibi. Günde bir dolar, fasulye ve saman. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً دولار في اليوم لشراء فاصولياء و قش |
Dünya dönmeye devam etti ve Her zamanki gibi iyilik kazandı. | Open Subtitles | العالم استمر وساد الخير كما هو الحال دائماً |
Operasyon iyi geçiyor, mahalle sakinleri, Her zamanki gibi, yardımcı oluyorlar. | Open Subtitles | إسمحلي أن أقول تمت هذه العملية بنجاح, وجاري تقديم المساعدة الممكنة للسكان, كما هو الحال دائماً |
Sen de Her zaman olduğu gibi hemen atladın. Hayır, atlamadım. | Open Subtitles | -لذا إستقيظتَ لأجلها، كما هو الحال دائماً |
4.30'da. Ben kilitleyip çıktım. Donny Her zaman olduğu gibi ofisinde hesaplara bakıyordu. | Open Subtitles | وذهب (دوني) لقراءة الكتب في المكتب كما هو الحال دائماً |
Gelişiyor, Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | مزدهرة كما هو الحال دائماً |
Ve Her zaman olduğu gibi tat versin diye tereyağı döküyoruz. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً إضافة الزبدة لـ النكهة ! |
Her zamanki gibi 22:00'de o bisikletiyle. | Open Subtitles | في الـ 10 ، كما هو الحال دائماً على الدراجة |
Eşiniz Her zamanki gibi çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | السيّدة الأولى تبدو جميلة، كما هو الحال دائماً |
Ama Her zamanki gibi, ben bıraktıktan sonra diğerlerinin çözmesi gereken birtakım zor sorunlar da var. | Open Subtitles | ولكن كما هو الحال دائماً, كان هناك بعض المشاكل المستعصية والتي يجب أن اتركها ليحلها غيري |
Mantık, biraz şans ve Her zamanki gibi biraz cazibe. | Open Subtitles | أمر منطقي ، دفعة من الحظ و كما هو الحال دائماً القليل من السحر |
Seninle bir cinayeti çözmeye çalışıyorum, Her zamanki gibi. | Open Subtitles | أحاول حل جريمة قتل معك كما هو الحال دائماً |
Posta kutusunda. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | إنه في الصندوق, كما هو الحال دائماً |
Seninle çalışmak çok güzel, Her zamanki gibi. | Open Subtitles | لطيف العمل معك ، كما هو الحال دائماً. |