Açıkçası, eve, Söz verdiğin gibi bugün gelemediğin için çok sıkkınım. | Open Subtitles | سأكون صادقة معك .. إنني منزعجة جداً أنك لن تأتي إلى المنزل اليوم كما وعدتني |
Tıpkı Söz verdiğin gibi Atlantik kıyısında soğuk biralarımızı içiyor oluruz. | Open Subtitles | ـ يمكننا شرب بيرةٍ باردة و الإستمتاع كما وعدتني |
O zaman Söz verdiğin gibi, seni ağabeyimin teknesine götürebilir miyim? | Open Subtitles | اذاً هل يمكنني أخذك لقارب أخي كما وعدتني |
Mutfağa gir. Söz verdiğin gibi çalış. | Open Subtitles | أدخل للمطبخ وأبدا بالخبز كما وعدتني |
Sonra da Söz verdiğin gibi işleri ben devralacağım. | Open Subtitles | حينها سأستولي على العمل كما وعدتني |
Söz verdiğin gibi yanından ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | إياك أن تبارح جانبه، كما وعدتني |
Her şey Söz verdiğin gibi Ranier ama bazı endişelerim var. | Open Subtitles | (إن كل شيء كما وعدتني ، (رينيير ولكن لدي مخاوفي |
Söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | أنت تعلم , كما وعدتني... |
Söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | كما وعدتني |