"كما يعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bildiği üzere
        
    • bildiği gibi
        
    • de tanıyormuş
        
    • Bilindiği gibi
        
    Birçoğunuzun bildiği üzere, bulaşıcı bir madde binanın içinde serbest bırakılmıştır, ve otel karantinaya alınmıştır. Open Subtitles كما يعرف أغلبكم بالفعل, تم إطلاق مادة معدية فى المبنى
    Şimdi, çoğunuzun da bildiği üzere bunlardan bazıları katil mahkumlar. Open Subtitles و الآن كما يعرف معظمكم بعض هؤلاء الرجال قتلة
    Çoğunuzun bildiği üzere, bugünkü basın açıklamasını... hangi üniversitede basketbol oynayacağımı bildirmek amacıyla yapıyorum. Open Subtitles كما يعرف بعضكم, اني عقدت هذا المؤتمر الصحفي اليوم لـ اعلن اين خططت في اي جامعة سـ العب كرة السلة
    Bazılarınızın bildiği gibi, annemi ölmeden seneler önce Alzheimer yüzünden kaybetmiştim bile. Open Subtitles كما يعرف أغلبكم أننى فقدت أمى لأجل الزهايمر لسنوات قبل أن تموت
    Özellikle fizik bölümünde olanlarınızın bildiği gibi, kariyerimde ufak bir düşüş oldu. Open Subtitles كما يعرف معظمكم في قسم الفيزياء فإن مسار مهنتي أخذ تحويلة صغيرة
    Ailesini de tanıyormuş..." Open Subtitles كما يعرف عائلتها ...
    Bilindiği gibi, 33 yıl sonunda sevgili Pete Fineman emekliye ayrılıyor. Open Subtitles كما يعرف الكل بعد 33 عاما مذيعنا المحبوب بيتى فينمان تقاعد
    Çoğunuzun da bildiği üzere son zamanlar da birkaç denemem oldu. Open Subtitles كما يعرف كثير منكم واجهت أوقاتاً عصيبة مؤخراً
    Bazılarınızın bildiği üzere şurada duran Erin Hannon isimli 55 kiloluk günışığım nedeniyle, Sekreterler Gününün benim için ayrı bir önemi var. Open Subtitles كما يعرف بعضكم لدي صلة خاصة بيوم السكرتيرة مُشكلة بشعاع القمر تلك التي تزن 38 كيلو
    Şimdi, pek çoğunuzun bildiği üzere, bu henüz devam eden bir çalışma. Open Subtitles الان كما يعرف الكثير منكم مازال العمل على المسرحية جاري
    Çoğunuzun bildiği üzere West Coast'taki en büyük sıralı radyo teleskoplarını ben elimde bulunduruyorum. Open Subtitles الآن، كما يعرف أغلبكم بالفعل، إنّ لديّ، أكبر مجموعة من التلسكوبات اللاسلكيّة على الساحل الغربي.
    Ama babanın da bildiği üzere aracın özelliklerini sittin sene konuşabiliriz ama işin aslına bakarsan araba almanın bütün olayı verdiği hissiyattadır. Open Subtitles ،ولكن كما يعرف والدك يمكننا الحديث عن المميزات حتى تعجز عن النطق ،ولكن عندما تتمعن بالأمر
    Herkesin bildiği üzere, Anton 12 gündür kayıp. Muhtemelen de kaçırıldı. Open Subtitles كما يعرف الجميع انتون قد اختفى منذ 12 يوم, ربما يكون مخطوف
    Çoğunuzun bildiği gibi şehirlerden her gün daha azıyla daha fazla şey yapmaları isteniyor ve köklü sorunlar için her zaman inovatif çözümler arıyorlar. TED كما يعرف معظمكم، يطلب من المدن كل يوم بذل المزيد من الجهد بموارد أقل، وهم يبحثون دائمًا عن حلول مبتكرة لمشاكل متجذرة.
    Ve hamam böceklerinden kurtulmaya çalışan herkesin bildiği gibi, hamam böcekleri kullandığımız zehirlere karşı bağışıklık kazanmışlardır. TED والصراصير، كما يعرف كل من حاول التخلص منهم، أصبح لديهم مناعة بالفعل من السموم التي نستخدمها.
    Bazılarınızın bildiği gibi, bebekler neredeyse kördürler. TED و كما يعرف بعضكم, يولد الأطفال الصغار وهم تقريبا عمي.
    - "Ailesini de tanıyormuş." Open Subtitles - "كما يعرف عائلتها"
    Bilindiği gibi, 33 yıl sonunda sevgili Pete Fineman emekliye ayrılıyor. Open Subtitles كما يعرف الكل بعد 33 عاما مذيعنا المحبوب بيتى فينمان تقاعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more