"كمخلوق" - Translation from Arabic to Turkish

• gibi
• olarak

Denizaltıya yakın kalırsak, tespit edilmeyebiliriz. Başka bir büyük yaratık gibi görünebiliriz.
إن بقينا بقرب الغواصة، فلربما لا يلاحظنا لربما نبدو كمخلوق كبير آخر

İki şekilde de yürüyorlar. Hem insan hem ayı gibi.
يبدو أنّهم فعلوا الاثنين كمخلوق بين الانسان والدب

çok çok küçük, tek hücreli bir yaratık olarak. Ve bir an önce yaşamak, hayatta kalmak, üremek zorundasınız.
كمخلوق صغير جداً جداً وحيد الخلية، وأساساً يجب عليك العيش والبقاء والتكاثر.

Beni kafanızda seks yapan bir organizma olarak canlandırmadınız, değil mi?
لم تتخيّلوني أبداً كمخلوق يمارس الجنس, أليس كذلك؟

Bu şekilde rol yapmayı severim ama insan olarak böyle yaşayamam.
أحب أن ألعبه كدَوْر، ولكن لا أستطيع تمثّله كمخلوق حيّ.

Yunan mitolojisinden fırlamış yaratıklar gibi.
انها تبدو كمخلوق من الاساطير اليونانيه

Beth McIntyre başka bir gezegenden gelmiş biri gibi.
بيث ماكينتاير ، إنها كمخلوق من كوكب آخر

Ortaya çıkan sadece bir dişlinin çarkları gibi bütün ürünleri tepedeki %1'e yollayan yaratıklardır.
لتنشأ كمخلوق وظيفته أن يكون سن العجلة -شخص ثانوي

Bir insan gibi yaşayarak.
عن طريق أَن تعيشي كمخلوق بشري.

Bu güce satanist ya da anti-feminist olarak değil doğa ananın kadına bahşettiği mükafat gibi bakıyoruz.
نحن لا نعتبر هذه السلطة شيطانية أو مناهضة للنسوية... ... ولكن بوصفها احتفالا للمرأة كمخلوق طبيعي.

Birazcık değerli bir şey gibi sanki.
يبدو كمخلوق صغير ثمين

Sanki mitolojik bir yaratıkmış gibi konuşuyorsun,
أنت تجعله كمخلوق اسطوري غريب

Bana uzaylı gibi göründü.
يبدو كمخلوق فضائي بالنسبة لي

Seni ucube gibi hissettiren o.
هي من جعلتك تشعر كمخلوق غريب

Sayın Başkan, karşı karşıya olduğumuz şeyin uzaylı olarak tanımlanabileceğine inanıyorum, efendim.
سيدي الرئيس ، أعتقد بأننا نواجه شيئاً يمكن تصنيفه كمخلوق فضائي

Sonuç olarak, Dalmas Howe'ın "Bölünüş"adlı tablosu insanın, sonluluğu ve aynı zamanda tanrısallığı arasındaki ikiliği anlatıyor
(وأخيراً، "الجلد بالسياط" عمل (دالمس هاو تتكلم عن التمييز بين الرجل كمخلوق إلهي والرجل كمخلوق حيواني

Bay Carson, insan kendi görüntüsünü aynada farklı biri olarak algılamaya başladığı zaman, birden iki farklı egoyla karşı karşıya olduğunu düşünür, bu birbirinden tümüyle farklı iki dünya herhangi bir an su yüzüne çıkabilir.
أنت تعلم, السيد(كارسون), عندما واحد يبدأ رؤية انعكاسه كمخلوق مستقل بالكامل, واحد فجأة يواجه مع اثنتين من ذاته مستقلتين بالكامل,