New York'ta evlenip yaşamaya başladıktan sonra Babam Patricia Murphy'nin restoranında garsonluk yaptı. | TED | حسناً، بعد أن تزوج والديّ وعاشا في نيويورك حيث عمل والدي كنادل في مطعم باتريشيا ميرفي. |
garsonluk yaptım. Hamburgercide aşçılık yaptım. | Open Subtitles | لقد عملت كنادل قمت بالطهو فى مطعم للهامبرجر |
Arkadaşın garsonluk yaptığı restaurantın müdavimlerinden biriydim. Eskiden... | Open Subtitles | كنت أتردد على المطعم الذي كان يعمل به كنادل. |
Kim barmen olmak için liseyi bırakır ki? | Open Subtitles | أي نوع من الأشخاص يتخلى عن الثانوية ليعمل كنادل في حانة؟ |
Eskiden şehir kulüplerinden birinde barmen olarak çalışırdım. | Open Subtitles | أعتدت بأن أعمل كنادل في النادي الريفي الراقي |
Söyledim sana, Brody garson olarak işe girdiğini söyledi, ve bundan utandığı için sır olarak saklamış. | Open Subtitles | لقد أخبرت، لقد قال أن كان لديه عمل كنادل في الحفلات كعمل إضافي، وكان محرج بسبب الأمر، فأبقاه سراً. |
Bu takımları giymekten nefret ediyorum, Garson gibi göründüğümü hissettiriyor. | Open Subtitles | أكره لبس البدلات دوماً ما أشعر أني أبدو كنادل |
Molly Norton, babası bir keresinde Beyaz Mike'ın babası için garsonluk yapmıştı. | Open Subtitles | مولي نورتون. والدها عمل مرة لدى والد مايك وايت كنادل |
garsonluk yaptığımı sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجدر بي أن أخبرك عن أنني كنت أعمل كنادل |
garsonluk yapıyordu. Ben-- | Open Subtitles | ...لقد كان يعمل كنادل لم يكن |
- garsonluk. | Open Subtitles | كنادل |
10 yıl önce, Lloyd'un Yeri adında bir batakhanede barmen olarak çalışıyordu. | Open Subtitles | منذ 10 سنوات ، كان يعمل كنادل في هذا المكان الذي يُدعى "لويد" ، مكان رث |
IRS kayıtlarına göre Georgetown'da barmen olarak çalışıyormuş. | Open Subtitles | حسناً، وفقاً لمصلحة الضرائب، -فأنه يعمل كنادل في "جورج تاون ". |
Laughtastic'ın Yeri'nde barmen. | Open Subtitles | انه يشتغل كنادل في نادي لافستاسيستك. |
Jake Foxglove adlı bir genelevde barmen olarak çalışmış. | Open Subtitles | عمل (جيك) كنادل في بيت دعارة يُدعى (فوكسغلوف) |
Bir barmen sayılmam. | Open Subtitles | لستُ ماهراً كنادل |
garson olarak bekleyen adamımız var. - Şimdi geri çekersek en az zararla kurtarabiliriz. | Open Subtitles | لدينا عميل يعمل كنادل نستطيع سحبه الآن بأقل ضرر |
Sanırım, doğru. Bu adam Gangnam'da garson olarak çalıştı. | Open Subtitles | الخبر أكيد , فهذا الرجل يعمل كنادل في مطعم جانج نام ... |
Lütfen, annemin sizi garson olarak işe aldığını söylemeyin. - Ben, Dan. | Open Subtitles | -رجاءً لا تخبرني أن والدتي قامت بتأجيرك كنادل |
Garson gibi girebilirim. | Open Subtitles | بإمكاني العمل كنادل |