Sorun yok. Burada bir başıma çok iyiydim. Çok rahatlatıcı. | Open Subtitles | اه، لا بأس، لقد كنتُ بخير تماماً هنا وحدي، الجو بارد. |
Bütün sabah gayet iyiydim, sonra okulda arkadaşlarım bana sürpriz yaptı ve aniden kıpırdayamadım. | Open Subtitles | لقد كنتُ بخير في الصباح ...ولكن في المدرسة أصدقائي قاموا بمفاجأتي وعندئذ لم أستطع التحرك |
- Bu ikisi gelene kadar iyiydim. | Open Subtitles | ــ كنتُ بخير حتى ظهرَت هاتان الإمرأتان |
Yani, iyiydim. | Open Subtitles | أعني، لقد كنتُ بخير |
Bak, benim için endişelenmiş, iyi olup olmadığımı görmek için gelmiş, ki evet bu aptalca ama suç değil ya affedilmez bir günah hiç değil. | Open Subtitles | إنها كذلك، كانت قلقة بشأني وجاءت لترى إن كنتُ بخير وهو غباء، ولكنها ليست جريمة أو خطيئة مميتة |
Bu böyledir. Kendi başıma iyiydim, Max. | Open Subtitles | هذا هو الحال فحسب لقد كنتُ بخير بمفردي يا (ماكس)، كنتُ بخير |
İyiydim ben. | Open Subtitles | لقد كنتُ بخير |
İyiydim. | Open Subtitles | لقد كنتُ بخير |
İyi olup olmadığımı sordu endişelenmemem gerektiğini falan söyledi. | Open Subtitles | فقط،كماتعلم، سألت إن ما كنتُ بخير وأن لا تقلق. |
Ve sana söyledim, ama sen bir kez bile bana iyi olup olmadığımı, | Open Subtitles | أخبرتكِ بذلك، و لم تسألي لمرة واحدة أذا ما كنتُ بخير |
Ve Connie'ye benim iyi olup olmadığımı soruyordu ve eğer şirket bebek maması işinde suça bulaşmışsa bunun berbat olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | ...و كانت تسأل كوني إن كنتُ بخير ...إن |