"كنتُ غاضبة" - Translation from Arabic to Turkish

• Kızgındım
• kızmıştım
• kızgınım
• Öfkeliydim
• sinirliydim
• Sinirlenmiştim

İlk birkaç yıl herkese Kızgındım.
في الأعوام القليلة الأولى هنا كنتُ غاضبة على الجميع.

Beni kovduğunuz için size Kızgındım. Bu yüzden size bunu pişirdim.
كنتُ غاضبة بسبب طردك لي، لذا خبزتُ لك هذا

Terk edildiğimde 15 yaşımdaydım. Yıllarca Kızgındım.
كان عمري 15 عاماً عندما هُجرت، كنتُ غاضبة لسنوات.

O aptal spor arabayı aldığın için sana kızmıştım.
كنتُ غاضبة منك لشرائك السيارة الرياضية السخيفة

Acınası bir durum. Umutsuz bir yerde kendini öldürmek. Böyle bir şey yaptığı için ona çok kızgınım.
مكان يائس للإنتحار كنتُ غاضبة عليها بسبب ذلك

Sadece sana ve dünyaya... Öfkeliydim...
كنتُ غاضبة بما يكفي تجاه هذا العالم.. وغاضبةٌ منك..

Daha önce açıklamaya çalışırken sinirliydim. Bu sefer dinleyeceğim.
كنتُ غاضبة قبلاً عندما حاولتَ تفسير الأمر ولكني سأستمع بهذه المرّة

Sinirlenmiştim, çünkü onlar öğlen yemeğinde fıstık ezmesi ve jöle yiyorlardı, biz ise çamur ve jöle yiyorduk.
كنتُ غاضبة لأنّه كان مسموح لهم أكل زبدة الفستق وحلوى الهُلام وقت الغداء بينما تناولنا نحن الطين وحلوى الهُلام فقط

Sen hâlâ cevap verebiliyorken mesaj yollamadım çünkü gittiğin için sana Kızgındım.
إنني لم أرسل هذه الرسائل عندما توقفت عن مراسلتنا، لأنني كنتُ غاضبة للغاية عليك لرحيلك.

Kızgındım, ama eve dönemedim.
كنتُ غاضبة لكنني لم أستطع العودة إلى المنزل

Dünyaya ve sana, böyle bir şeyi yapacak kadar Kızgındım sadece.
كنتُ غاضبة بما يكفي تجاه هذا العالم.. وغاضبةٌ منك.. مما دفعني لذلك.

Bir gün çok Kızgındım ve ona şöyle dedim...
لأنني كنتُ أنظرُ إلى الأمور من منظوري الخاص في يوم ما كنتُ غاضبة وقلتُ لها

Çünkü beni buraya getireceğin için çok Kızgındım.
لأنّني كنتُ... غاضبة جدّاً منكَ لإجباري على المجيئ إلى هنا

Kendimde değildim. Kızgındım.
لكم أكُن على سجيّتي، كنتُ غاضبة.

Uzun bir süre Kızgındım. Ama artık her sabah kalkıp kahvemi içip dışarı çıkıyorum.
منذ زمن كنتُ غاضبة لكن الآن أصحو كل صباح احتسي القهوه واتمشى...

Tara'ya giderken, beni yarı yolda terketmene çok kızmıştım ve seni hâlâ affetmiş değilim.
لقد جئت لأني حزنت جداً لمجرد تفكيري في أنك بمأزق أعلم أني كنتُ غاضبة منك تلك الليلة التي تركتني فيها على الطريق المؤدي لـ تارا

Evet. Sana çok kızmıştım.
بلى, لقد كنتُ غاضبة جداً منك

Tanrım, çok kızmıştım.
يا الهي كم كنتُ غاضبة.

Umutsuz bir yerde kendini öldürmek. Böyle bir şey yaptığı için ona çok kızgınım.
مكان يائس للإنتحار كنتُ غاضبة عليها بسبب ذلك

Küçüktüm ama çok Öfkeliydim.
كنتُ صغيرة، لكنني كنتُ غاضبة للغاية.

Yani bilmiyorum, sinirliydim. Sen uyuşturucu kullanırken, sana yardım etmek istedim.
أعني, لا أعلم, كنتُ غاضبة بالسابق عندما كنتِ تتعاطين, أردتُ حقاً مساعدتكِ.

Sinirlenmiştim. İğrenç!
و أنا كنتُ غاضبة