| Ben metroya gidiyordum ve o da jimnastik salonuna gidiyordu. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي إلى قطار الأنفاق وكانت في طريقها إلى المركز الرياضي |
| İlk uçak çarptığında diğer kuleye doğru gidiyordum. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي بجانب البرج عندما إصطدمت تلكَ الطائرة الأولى |
| Kendi yolumda gidiyordum ama kader bana öyle yapmamamı hatırlattı. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي إليها، لكنّ القدر ذكّرني بأنّي يجب ألّا أذهب |
| Tam ofise gidiyordum, Bölge Şubesi'nden aradılar... | Open Subtitles | كنتُ في طريقي للمكتب، تلقيتُ إتصالا من مكتبِ السلطات. |
| Bu sabah beni bulduğunuzda, buluşacağımız yere gitmek üzereydim. | Open Subtitles | عندما وجدتوني في ذلك الصباح كنتُ في طريقي إلى مكاننا الذي نلتقي فيه |
| İşe gidiyordum. Uğrayıp tavsiye mektubumu alırım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي للعمل وفكّرتُ في إلتقاط رسالة توصيتي. |
| Sadece yürüyordum ve gerçekten gülleri koklamaya gidiyordum, | Open Subtitles | كنتُ أتمّشى، وحرفياً كنتُ في طريقي لشم الأزهار، |
| Bunu teslim etmek için okula gidiyordum ama neden bilmiyorum, buraya gelmek istedim. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي إلى المدرسة ...لتسليم هذا المشروع و لا أعلم لماذا جئتُ إلى هنا عوضاً عن المدرسة |
| - Çok lezzetli bir öğle yemeğinden geldik ben de evime gidiyordum. | Open Subtitles | -سيدة "كراولي"؟ -نحن عُدنا من غدائنا اللذيذ و كنتُ في طريقي إلى المنزل |
| Onunla yüz yüze görüşmek için odasına gidiyordum. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي لغرفتها كي أواجهها. |
| Trenle Braintree'ye gidiyordum tünelden geçerken iki durak arasında tren durdu. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي إلى "برينتري"، وفجأةً توقف القطار داخل النفق، بين محطتين. |
| -Babamın iş yerine gidiyordum. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي لمكتب والدي |
| Sinekkuşu besleyicilerine gidiyordum ve Lord Sheldon'ı yürütüyordum. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي لمغذيات الطنان. وقد كنتُ أقوم بتمشية (لورد شيلدون). |
| Bir çatışmanın olduğu yere gidiyordum. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي لإطلاق النار |
| Max'i ziyarete hastaneye gidiyordum. | Open Subtitles | (لقد كنتُ في طريقي إلى المستشفى لزيارةِ (ماكس |
| - Söylemeye gidiyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ في طريقي لإخبارها |
| Sorun değil, gidiyordum zaten. | Open Subtitles | كنتُ في طريقي للمغادرة. |
| Baskan'i öldürmek için Beyaz Saray'a gidiyordum. | Open Subtitles | إنّه زوجي كنتُ في طريقي للبيت الأبيض... |
| Bu sabah beni bulduğunuzda, buluşacağımız yere gitmek üzereydim. | Open Subtitles | عندما وجدتوني في ذلك الصباح كنتُ في طريقي إلى مكاننا الذي نلتقي فيه |
| Bakın, özür dilerim. Olay mahalline gitmek üzereydim. | Open Subtitles | اسمع، أعتذر، كنتُ في طريقي إلى مسرح جريمة |
| Evet, ilk kadın mahkeme başkanı olmak üzereydim. | Open Subtitles | أجل، لقد كنتُ في طريقي لأصبح أوّل رئيسة أنثى للمحكمة العليا. |