Zorundayım. Sen Haklıydın. Kör bir inanç olamaz. | Open Subtitles | بلى، أريد، لقد كنتِ محقّة الإيمان لا يجب أن يكون أعمى |
Evet, bu renge bağlı kalmakta Haklıydın. Harika gözüküyor. | Open Subtitles | بلى، أعتقد أنكِ كنتِ محقّة لتلتزمي بهذا اللون، إنه رائع |
Bence yenidoğan ölümü davası konusunda sen Haklıydın, bir tuzaktı. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ كنتِ محقّة بشأن قضية وفيّات الأطفال الرضّع، كانت مكيدة |
Sen Haklıymışsın. Seni dinlemeliydim. | Open Subtitles | هراء, لقد كنتِ محقّة, كان عليّ أن أستمع إليكِ. |
Beraber yaşadığımız hayatın 15 Mart'ta biteceğini sandım. Böyle düşünmüştüm ama yanılmışım. Sen Haklıymışsın. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنّ حياتنا معاً ستنتهي في 15 آذار هذا ما ظننتُه، و قد كنتُ مخطئاً و كنتِ محقّة |
haklı olsan da olmasan da bir konuda doğru şey söyledin. | Open Subtitles | سواء كنتِ محقّة أم مخطئة، فإنّك أصبت بشأن نقطة وجيهة. |
Üzgünüm aşırı tepki verdim. Haklıydın. | Open Subtitles | آسف لأنّي بالغتُ في ردّة فعلي، لقد كنتِ محقّة |
Buna katlanamadım çünkü sen Haklıydın. | Open Subtitles | لم أستطع التعايشَ مع نفسي. لأنّكِ كنتِ محقّة. |
Bak, annen haklıydı. Sen Haklıydın. | Open Subtitles | انظري , والدتك كانت محقّة وأنتِ كنتِ محقّة |
Bak, annen haklıydı. Sen Haklıydın. | Open Subtitles | انظري، والدتك كانت محقّة، وأنتِ كنتِ محقّة. |
Sen her konuda Haklıydın. Aramızda olanlardan sonra çok kötü hissettim. | Open Subtitles | المهمّ أنّكِ كنتِ محقّة بشأن كلّ شيء فقد شعرتُ باستياء كبير بعد ما حدث بيننا |
Bebeğim, bu resimde birşey gördüğünü söylediğinde Haklıydın. | Open Subtitles | يا عزيزتي، لقد رأيتِ شيئا في هذه اللوحة وقد كنتِ محقّة |
Kıyafet sonuçlarını aldım. Haklıydın. | Open Subtitles | وصلت النتائج من الملابس لقد كنتِ محقّة |
Daha önce söylediğinde Haklıydın. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقّة بما قلتِه مسبقًا. |
Ve bana söylememesini istemekte çok Haklıydın. | Open Subtitles | وأنتِ كنتِ محقّة بمنعها من إخباري |
Evet, hayatım. Haklıydın. | Open Subtitles | نعم، نعم يا عزيزتي، كنتِ محقّة. |
Yani, bir konuda Haklıymışsın. | Open Subtitles | حسناً , أنا أعني أنتِ كنتِ محقّة بشيئٍ واحد, |
Bu bahar kapışmasına ihtiyaçları olduğunu söylediğinde, çıldırdığını düşünmüştüm. Ama Haklıymışsın! | Open Subtitles | عندما قلتِ أنّهم بحاجة لصراع الربيع، ظننتكِ مجنونة، لكنّكِ كنتِ محقّة! |
Sen şu görsel ikizler konusunda Haklıymışsın ya. Gerçekten de beraber olmak kaderlerinde var. | Open Subtitles | كنتِ محقّة بشأن الأقران، دومًا ما ينتهون معًا. |
Haklıymışsın. Tekerlekli sandalye izleriymiş. | Open Subtitles | كنتِ محقّة إنّها من على كرسي متحرّك |
Haklıymışsın. | Open Subtitles | كنتِ محقّة. لقد كانت هنا للتو. |
Kardeşim hakkında haklı olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرفي أنّك كنتِ محقّة... بشأن أخي |