"كنت تظنين" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünüyorsan
• sandın
• sanıyorsan
• diyorsan

Eğer terapiye ihtiyacın olmadığını düşünüyorsan gerçekten de terapiye ihtiyacın var demektir.
واذا كنت تظنين أنك لا تحتاجين للعلاج النفسي أنتٍ حقاً تحتاجين له

Ama seni yalnızca nezaket ve cömertlik gösterisi için çağırdığımı düşünüyorsan şu anda arabayı terkedip, eve dönüş yolunu kendin bulabilirsin.
لكن إن كنت تظنين أننى طلبتك بدافع العطف أو الإحسان يمكنك النزول من السيارة الآن والعودة إلى المنزل

Elimden geleni yapacağıma söz verdim. Evlenince ne olacak sandın ki?
لقد وعدتك ببذل أقصى ما في وسعي ماذا كنت تظنين الحياة الزوجية؟

Benden öylece kurtulabileceğini mi sandın?
هل كنت تظنين أني سأجعلك تذهبين ببساطة؟ ؟

O sahte tavşanı oğlumun öldürdüğünü sanıyorsan sikik bir hayal dünyasında yaşıyorsun demektir.
وإن كنت تظنين من ابني قتل الأرنب المزيف إذن انت تعيشين خيالاً لعيناً

Bizi balmumu heykelleri sanıyorsan parasını ödemen gerek, biliyorsun.
إذا كنت تظنين أننا من الشمع فيجب أن تدفعي لنا

Eğer iyi pazarlık etmiş diyorsan vicdanımı sana $4,50'ye satarım.
إذا كنت تظنين أنه قد فاز بصفقة رائعة فسأبيعك ضميري بـ 4.5 دولار

Aksine canlı olduğumuzu düşünüyorsan, o zamanda bizimle konuşman gerek.
وعلى عكس الشمع، إذا كنت تظنين أننا أحياء فيجب أن تتكلمي معنا

Dinle. Eğer Ralph'le yatman benim işimi almaya yarayacak diye düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
استمعي إلي, إذا كنت تظنين أنك بذلك ستأخذين وظيفتي, فأنت مخطئة

Senle yatmaya çalışmıyorum evlat ama ayakkabının acıttığını düşünüyorsan birde 50.000 dolarlık saatin ne yapacağını düşün.
لا أحاول معاشرتك يا فتاة، لكن لو كنت تظنين أنّ الحصاة في حذائك مؤلمة، فماذا ستفعل ساعة بقيمة 50000 دولار.

Eğer erkek arkadaşımı elimden alacağını düşünüyorsan.., ...bunu başaramayacaksın.
إذا كنت تظنين بأنك ستسرقين صديقي فهذا لن يحدث

Eğer ağlamasını durdurabileceğini düşünüyorsan, evet.
حسناً, إذا كنت تظنين انه بإمكانك إسكاته, فـ نعم

Sera, konuşacak halde olmadığını biliyorum ama konuşabileceğini düşünüyorsan sadece sana sorabileceğim bir şeyler var.
سيرا,اعرف انك لا ترغبين بالحديث لكن ان كنت تظنين انه بوسعك هناك بعض الامور فيجب ان أعرف,و لا يمكنني أن أسأل أحدا سواك

Kontrol onda olunca düzgün şeyler yapacağını mı sandın?
كنت تظنين بأنه سيقوم بعمل جيّد عندما يكلّف؟

Bunu bir randevu mı sandın?
هل كنت تظنين أنه سيكون موعداً غرامياً؟

Seni kovacağımı mı sandın?
هل كنت تظنين انني س اطردك ؟

Eğer eve uyuşturucu sokan bu çocuğun senin için uygun olduğunu sanıyorsan.
إذا كنت تظنين هذا الشخص الذي جلب المخدرات للمنزل مناسب لك، فأنت طفلة

10 yıl boyunca maksimum güvenlikli hapishanede çalıştım eğer senin gibiler tarafından korkutulabileceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.
آنستي, أنا اعمل بقسم الحماية لمدة عشر سنوات إذا كنت تظنين أنني سوف أنحني لتهديدك سوف تكونين فهمتي الفكرة الخاطئة

O Moğol askerlerden başka kimsenin peşine düşmeyeceğini sanıyorsan yanılıyorsun.
أنت نخدعين نفسك إن كنت تظنين أن هؤلاء الجنود المغول هم آخر من سيأتي في أثرك.

Bir şey çıkabilir diyorsan bulmayı deneyebilirim.
يمكنني أن أتعقبها إذا كنت تظنين أن هناك شيئاً مثيراً

Buna sapıkça diyorsan yanlış adamla evlenmişsin.
لذا إذا كنت تظنين أن هذا غريب، فلقد تزوجتِ بالشخص الخاطئ.