"كنت تعتقدين" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünüyorsan
• diyorsan
• sandın
• düşünüyordun
• düşünmüyorsan
• sanıyorsan
• sanıyordun
• düşünüyorsanız

Eğer böyle düşünüyorsan, salaksın kızım, anladın mı lan?
لو كنت تعتقدين هذا فأنت غبية ، أتعرفين هذا؟

Katılmakta özgür ol eğer bir şey kaçırdığımı düşünüyorsan.
لا تتردي في أخذ مكاني إذا كنت تعتقدين أنه فاتني شيء

Berbat haldesin diyorsan bir de daireyi görmelisin.
إذا كنت تعتقدين أني أبدو بشكل مريع يجب أن تري الشقة

Tam olarak ne yaparlar sandın peki?
ما الذي كنت تعتقدين أنهم سيفعلونه بالضبط؟

İçerde senile birlikteyken ne düşünüyordun?
ماذا كنت تعتقدين عندما كان في ذلك الكشك معك؟

Kahve kupasının işe yarayacağını düşünmüyorsan hayır.
لا شيء ، إلا ان كنت تعتقدين أن كوب قهوة سيكون مفيدا

Bu saçmalıkların sayesinde o işi bırakacağımı sanıyorsan, o konuda da yanılıyorsun.
واذا كنت تعتقدين ان هرأك سوف يجعلني أستسلم بخصوص العمل,فأنت مخطئه أيضاً

Bizimkinden başka aşk üçgeni olmayacak mı sanıyordun?
ماذا . هل كنت تعتقدين أننا مثلث الحب الوحيد على الإطلاق ؟

Eğer bundan kurtulabileceğinizi düşünüyorsanız, siz ölüsünüz demektir.
ان كنت تعتقدين انك يمكنك الحصول على هذا انت مخطئة.

Dinle, eğer eczacıyla yemek yiyeceğimi düşünüyorsan aklını kaçırmışsın.
اسمعي ، إذا كنت تعتقدين أنني سأتناول العشاء مع الصيدلي ، فأنتِ مجنونة

Eğer inandığın buysa, gideceğiz, ama az da olsa başka bir şeyler döndüğünü düşünüyorsan,
إن كان هذا كل ما تعتقدينه حقا عندها سنرحل ولكن إن كنت تعتقدين بأنّ هناك إمكانية

Yapabileceğini düşünüyorsan devamını getirebilirsin.
تستطيعين إنهاءه إذا كنت تعتقدين أنك قادرة على ذلك.

Eğer benim garip olduğumu düşünüyorsan bu kattaki diğer insanları görene kadar bekle.
إذا كنت تعتقدين أنني غريب، انتظري حتى ترين بعض الناس الآخرين في هذا الطابق

Bundan yakanı kurtaracağını düşünüyorsan, fena halde yanılıyorsun.
اذا كنت تعتقدين انك فررت بهذا فأنت مخطئة تماما

Eğer bizim aramızda bir şey olduğunu düşünüyorsan ilk önce benimle konuş!
ان كنت تعتقدين ان هناك شيء بيننا تحدثي الي اولاً

Astrid için en iyisi bu diyorsan, tamam.
لا أستطيع التعامل مع هذا الأن إن كنت تعتقدين أن هذا الهروب في مصلحة أستريد , لن أمنّعك لكن أنا أسف سأذهب لأحزم الأشياء

O kadar tehlikeli diyorsan bence sen de onunla gitmelisin.
حسنا، إذا كنت تعتقدين انها ستكون الى تلك الخطورة أعتقد أنك في حاجة للذهاب معها ماذا؟

Buna düşmek diyorsan hazır ol.
حقّا ؟ إن كنت تعتقدين أنّ الأمر مُبالغ فيه فلتربطِ حزام الأمان

Sana dolu silahı vereceğimi mi sandın?
كنت تعتقدين أني سوف أعطيك المسدس مع الطلقات صحيح ؟

Bir randevuya çıkacağız sandın galiba.
ماذا قلت؟ يبدوا أنكِ كنت تعتقدين أن هذا موعد.

Sherek'ı yakaladığımız sırada eğer elindeki istihbaratın hâlâ değerli olduğunu düşünüyordun ise niçin yinelemedin?
بمجرد أن اعتقلنا شاريك لو كنت تعتقدين أن معلوماتك لازالت لها قيمة لماذا لم تعيدي طرحها عليَّ؟

Evleneceğimizi mi düşünüyordun?
-متى كنت تعتقدين أنّنا سنتزوج؟

Eğer kalmam gerektiğini düşünmüyorsan, bilirsin telefon ederse diye.
الا ان كنت تعتقدين انني يتعين ان ابقى

Eğer mutfağa gidip "A"ya, elindeki pizzayı bırakıp Alex'i aramasını söylemem gerektiğini düşünmüyorsan.
إلا إن كنت تعتقدين أنه .. يجب عليّ التوجه نحو المطبخ أن يضع "A" و أن أطلب من .. قطعة البيتزا جانباً و يتصل بـ(آليكس) بنفسه

İnsanların üstüme gülmesinden hoşlanacağımı sanıyorsan, geri gelirken iki kez düşün.
إذا كنت تعتقدين أننى سأسمح للناس بالسخرية منى لكنت فكرت بشكل آخر

Umacının en büyük korkun olduğunu sanıyordun.
كنت تعتقدين أن البعبع هو خوفك الأكبر .

Oğlunuzun bir içki ya da başka sorunu olduğunu düşünüyorsanız gerçekten ona biraz yardım almaya çalışmalısınız.
إن كنت تعتقدين أنّ لابنك مشاكل شرب أو شيء من هذا ينبغي حقّا أن تحاولي منحه بعض المساعدة