Havaalanından evime doğru gidiyordum. Yeni bir işim oldu. Şimdiden çalışıyorum." | TED | سيدي. كنت في طريقي إلى البيت من المطار . وحصلت على وظيفة . و ها أنا أعمل مباشرةً |
Advil aldım. 15 dakika sonra, bütün gücüyle saldırmış bir astım kriziyle acile doğru gidiyordum. | TED | لقد تعاطيت دواء الأدفيل. و بعد 15 دقيقة، كنت في طريقي نحو غرفة الطوارئ و أصبت بنوبة ربو حادّة. |
Sör Charles'a rastladığımda kaymaya gidiyordum. | Open Subtitles | كنت في طريقي للتزلج عندما قابلت سير تشارلز. |
Tabii, ama Ben de tam birşeyler yemek için dışarı çıkıyordum. | Open Subtitles | لكني كنت في طريقي للخروج لاكل شيء هل تريدين مرافقتي ؟ |
Gerçekten çok üzgünüm ama çıkmak üzereydim. Hoşça kalın. | Open Subtitles | أنا آسفة و لكنني كنت في طريقي إلى الخارج إلى اللقاء |
Gerçekte bankaya para yatırmaya gidiyordum. - Bu da çamaşırlarım. | Open Subtitles | في الحقيقة، انا كنت في طريقي إلى المصرف للقيام بإيداع، إنها ملابسي |
Markete gidiyordum, bira ister misin? | Open Subtitles | كنت في طريقي للسوق ,ما رأيك لو أحضر بضع عبوات جعه؟ |
Eve gidiyordum bu nazik beyefendi otostop çekti sana getirmemi rica etti. | Open Subtitles | كنت في طريقي إلى المنزل. أوقفني هذا الرجل اللطيف وسألني توصيله إلى هنا. |
Ben de Cenova'ya gidiyordum kurtuluşumu bulmaya! | Open Subtitles | كنت في طريقي للهروب وقد وجدتُ خلاصي أمامي |
Evine doğru gidiyordum, yürüdüğünü gördüm, kendimi tutamadım. | Open Subtitles | أنا كنت في طريقي إلى منزلك أمشي بتسلل , لا أستطيع منع نفسي.. |
İşe gidiyordum. Seni bırakayım mı? | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي الى العمل هل تحتاج الى توصيلة؟ |
Bahçeye gidiyordum ki farkına vardım. | Open Subtitles | كنت في طريقي إلى الحديقة، عندما شعرت بها تمر علي بين فترة وأخرى |
Kiliseye gidiyordum, Bayan Clement. Birlikte dua edelim mi? | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي للكنيسة، هل يجب أن نقوم بالصلاة سوياً؟ |
Ben de tam brança gidiyordum ve bu kağıt işlerini sana bırakırım diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت في طريقي لتناول الإفطار ففكرت في أن أعطيك هذه الأوراق |
Uçak düştüğünde babamı toprağa vermek için Los Angeles'a gidiyordum. | Open Subtitles | عندما تحطمت الطائرة كنت في طريقي لأدفن والدي |
Evime doğru gidiyordum, görüş alanı gerçekten kısıtlıydı ve kayıp başka bir arabaya vurdum. | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي إلى المنزل ، وكان من الصعب جداً الرؤية ، انزلقت واصطدمت بسيّارة اخرى. |
Eureka'ya ilk geldiğimde, evime gidiyordum. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا لأول مرة كنت في طريقي للمنزل |
Bir müşterimi görmeye gidiyordum, rastlaştık işte. | Open Subtitles | كنت في طريقي لرؤية عميل ثم إصطدمنا ببعضنا |
Şanslısınız, Ben de tam -- | Open Subtitles | أنت محظوظة .. لقد كنت في طريقي الى الخارج |
Hayır, hayır. Durmayın. Ben de tam dışarı çıkıyordum. | Open Subtitles | لا، لا تتوقفا عما بدأتماه كنت في طريقي للخارج |
O esnada Dünya Ticaret Merkezi'nin hemen önündeki bir memurla konuşmak üzereydim. | Open Subtitles | بينما كنت في طريقي إلى... مركز التجارة ...كنت أتحدث لأحد الضباط و |
Aslında bir akşam yemeği için yoldaydım. Slow Food tarafından veriliyordu. | TED | كنت في طريقي إلى عشاء اقيم من قبل حركة الأغذية البطيئة في ذلك الوقت. |