Çelimsiz, bakımsız saçları bunalımdaki bir film yıldızı havası vardı. | Open Subtitles | كان رشيقاً, و شعره الناعم و مرتدياً ملابسه كنجوم الأفلام |
Frank çok haklı. Rock yıldızı gibi yaşamazsak, nasıl rock yıldızı oluruz? | Open Subtitles | كيف يعقل ان نكون نجوم روك بينما لا نعيش كنجوم الروك؟ |
- Sadece 17 yaşında olabilir, ama bu onun bir rock yıldızı gibi parti yapmasına engel değil. | Open Subtitles | قد تكون فقط في 17 من عمرها ولكن هذا لا يعني أنها لا تستطيع الإحتفال كنجوم الروك |
Senin soyunu göklerin yıldızları gibi ve deniz kıyısındaki kum gibi çoğaltacağım. | Open Subtitles | الآن اباركك مباركة و اكثر نسلك تكثيرا كنجوم السماء و كالرمل الذي على شاطئ البحر الذى لا يحصى |
Bize kaslı film yıldızları gibi davranırlardı. Her şeyimiz vardı. | Open Subtitles | كان الجميع يعاملنا كنجوم السينيما ذو العضلات، كنا نحظى بكل شيء |
Evet, kanserden kurtulduğum için mutluyum ve evet, bir Rock yıldızı gibi eğlenmek istiyorum... | Open Subtitles | نعم ,انا سعيده ان السرطان قد ذهب . . ونعم ,اريد الإحتفال والرقص كنجوم الروك |
Robotlar film yıldızı gibi sunulur ... biraz film posteri yapılır ... | Open Subtitles | حين نبدأ بتقديم الدونات والآليون أنفسكم كنجوم فن بإنتاج سلسلة من الافلام الآلية للمحاكاة |
Yani senin geldiğin nokta, tabii gülüyorsun komik geliyor, evet düşünürsen biraz garip. Yaptığın bina bir ikona. O binanın ufak bir resmini çizsen reklamlarda kullanılabilir. Bir rock yıldızı kadar olmasa da, büyük şöhret kazandın ve bunu hayatın boyunca yapmak istediğini yaparak elde ettin. | TED | أعني ما أصبحت عليه.. وبإمكانك الضحك عليها لأن الموضوع مضحك.. كما تعلم فإنه لأمر غريب لكن مبانيك تعتبر كالرمز إذا رسمت صورة لذاك المبنى فبإمكانك استخدامها في الإعلانات ولديك مرتبة.. لن أقول كنجوم الغناء.. لكن كمرتبة المشاهير حيث بإمكانك القيام بما أردت القيام به في حياتك أغلبها |
Bunlar film yıldızı! | Open Subtitles | انظروا اليه يبدو كنجوم الافلام |
Tanrı bana film yıldızı görüntüsü verdi. | Open Subtitles | اللّه وهبني شكل وسيم كنجوم السينما. |
Evet, küçükken o havuz hep rock yıldızı gibi gözükmüştü. | Open Subtitles | أجل، حقاً! خلال طفولتي كنت أظن أن ذلك المسبح يبدو مميز كنجوم الروك. |
Şimdi burada bir TV yıldızı olsaydı... | Open Subtitles | كنجوم التلفاز على سبيل المثال |
Şimdi burada bir TV yıldızı olsaydı... | Open Subtitles | كنجوم التلفاز على سبيل المثال |
Alışıla gelmiş üzere, gerçek bir rock yıldızı klişesine uyup gösteriden sonra hatunları kaptığımız gibi Ralph'ın annesinin evine gittik ve iç çamaşırlarımızla parti verdik. | Open Subtitles | "... ولنستمر في العيش كنجوم الروك" "بعد الحفلة, أخذنا الفتيات..." |
Kalume bir prens gibi yaşıyor ve rock yıldızı gibi partiler veriyor. | Open Subtitles | (كالومي) يعيش كأمير ويحتفل كنجوم مويسقى (الروك) |
Bize kaslı film yıldızları gibi davranırlardı. Her şeyimiz vardı. | Open Subtitles | كان الجميع يعاملنا كنجوم السينيما ذو العضلات، كنا نحظى بكل شيء |
Genç ve hetero zamanlarımda Rock yıldızları gibi arkamda bir dolu kırık kalp bıraktım. | Open Subtitles | تعرفين,عندما كنت يافعا و سويا تركت الكثير من القلوب المحطمة كنجوم الروك |
Toplumda birbirimize bok gibi davranıyoruz, ama sonra durduk yere, bir şey oluyor ve porno yıldızları gibi sevişmeye başlıyoruz. | Open Subtitles | نعامل بعضنا البعض كالقمامة في في الخارج لكن بعدها من العدم, نلتف و ثم نتضاجع كنجوم الأفلام الأباحية |
Gerçek şu ki, 21. yüzyılın geri kalanında bilim insanları rock yıldızları olacak. | Open Subtitles | الحقيقة هى، أنه خلال ما تبقى من القرن الواحد والعشرين سيصبح العلماء كنجوم الروك لكم |
Siz kızlar rock yıldızları gibisiniz. | Open Subtitles | انتم يارفاق تبدون تماما كنجوم الروك. |
Sinema yıldızları gibiler... | Open Subtitles | انظروا اليه يبدو كنجوم الافلام |