| Aslına bakarsan, bu konu hakkında konuşmak istemiyorum, Kenzi. | Open Subtitles | في الواقع، أنا لا أُريد ان نصل الى ذلك، كنزي. |
| Gidip Kenzi'yi alırız ve her şey unutulur. | Open Subtitles | سنذهب نحضر كنزي وكل ذلك سكون مغفورا لكِ. |
| Onu bulmalıyız ve bizi Kenzi'ye götürmesi için zorlamalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نجدها و نجبرها على أخذنا إلى كنزي. |
| Benim hazinem şu an tadilatta, malesef. | Open Subtitles | حسنا,ان كنزي تحت التجديدات حاليا |
| (Kahkaha) Huysuz olmasına rağmen, onunla yaşayan ve ona bakan yeğeni ona ''hazinem'' anlamına gelen ''Il Tesoro'' diyordu. | TED | (ضحك) لكن على الرغم من كونه سريع الغضب، ابنة أخيه التي عاشت معه ورعته تدعوه "إيل تيسورو"، "كنزي". |
| Tabii, benim çayırlarımda dolanan insanlar oluyor dalları kırıyor, ağaçları kesiyor hazinemi arıyorlar. | Open Subtitles | وبالطبع هناك اناس يأتون الى منطقتي يحطمون الغابة يقطعون الاشجار يبحثون عن كنزي |
| Hepinizin bildiği gibi, Kenzie ve Kaitlyn çok fitler. | Open Subtitles | كما تعرفون كنزي وكاتلن مجنونتان حيال اللياقة |
| Onun Kenzi olduğunu düşünmüyorum, ama... eski haline dönüşmüyor! | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذه كنزي, لكن هي لم ترجع لشكلها الأصلي. |
| Kulağa baştan çıkarıcı geliyor, ama ben, aslında Kenzi ve Nate ile gitmeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا، هذا يبدو مغريا، ولكن كنت أفكر أكثر حول الخروجِ "مَع "كنزي" و "نيت |
| Kenzi, Morrigan olayını anlattı. | Open Subtitles | كنزي أخبريني ماتعرفينه عن موريغان |
| Bo'nun birşeyleri var, ama Kenzi'nin de birşeyleri var! | Open Subtitles | أعلم ان بو لديها كثير من الامور ! لكن كنزي لديها أيضاً |
| Biliyorum Kenzi gibi görünüyor, ama o değil. | Open Subtitles | أعلم أنها تبدو مثل كنزي لكنها ليست هي. |
| Trick, bu Kenzi değil, Eminim bak. | Open Subtitles | تريك, هذه ليست كنزي, انا اخبرتك. |
| 3x06 - The Kenzi Scale | Open Subtitles | الموسم الثالث الحلقة السادسة جمجمة كنزي |
| Kenzi buralarda bir yerde. İncinmiş olabilir. | Open Subtitles | كنزي هناك في مكان ما ربما تعرضت لأذى |
| Nasıl, sevgili hazinem? | Open Subtitles | كيف، يا كنزي الصغير؟ |
| Benim hazinem gizli bir mağarada bulundu. | Open Subtitles | كنزي وجدته في كهف مغلق باحكام |
| Bunlar seni benim gizli hazinem yapıyor. | Open Subtitles | نوعاً ما يجعلكِ كنزي السري |
| Daha sonra gelip hazinemi çalmayacağını nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف لي أن أعلم بأنّكِ لن تعودي هنا في وقتٍ لاحقٍ لسرقة كنزي ؟ |
| Kenzie tatlım, telefonun var. | Open Subtitles | (كنزي)، عزيزتي، لديكِ مكالمة هاتفيّة لحظة واحدة يا أبي |
| - Kenz. Belki hala uyuyordur. | Open Subtitles | كنزي رُبَّمَا ما زالَتْ نائمة. |
| Bazı bağlantılarım var belki Kensi'yi içeri sokabilirim, çünkü seksi. | Open Subtitles | ولكن لا يمكن الدخول إلى النادي ببساطة ، حسنا؟ لنقل أن كنزي بإمكانها الدخول لأنها مثيرة |
| Eğer bunu okuyorsanız, ben öldüm demektir ve benim hazinemin öyküsünü öğreneceksin. | Open Subtitles | إذا كنت تقرأ هذه فأنا ميت الآن وأنت على وشك أن تعرف القصة عن كنزي |
| - Sen benim güneşim, hazinemsin... - Bakalım hangi güzel sözü deneyecek. | Open Subtitles | أنتِ شمسي, كنزي - دعنا نرى أي جملة ستقولها الآن - |