Ordu, muazzam derecede bir elektromanyetik darbe oluşturarak optik sinirleri etkin bir biçimde bozabileceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | ظنّوا في الجيش أنّهم إن استطاعوا توليد إشعاع كهرطيسي ضخم، فإنّهم سيشوشون على العصب البصري. |
Pekâlâ. Duvarı geçebilmek için elektromanyetik alan oluşturmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، كي نتجاوز ذلك، علينا توليد مجال كهرطيسي... |
Duvarı geçebilmek için bir elektromanyetik alan oluşturmalıyız. | Open Subtitles | كي نتجاوز ذلك، علينا توليد مجال كهرطيسي... |
Pekâlâ, bu engeli aşmak için yapmamız gereken bir elektromanyetik alan... | Open Subtitles | حسناً، كي نتجاوز ذلك، علينا توليد مجال كهرطيسي... |
Pekâlâ, bu engeli aşmak için elektromanyetik bir alan oluşturmamız gerek. | Open Subtitles | كي نتجاوز ذلك، علينا توليد مجال كهرطيسي... |
Giyilebilir elektromanyetik kurşun kalkanı. | Open Subtitles | درع كهرطيسي قابل للبس مُضاد للرصاص. |
elektromanyetik alan oluşturmalıyız. | Open Subtitles | علينا توليد مجال كهرطيسي... |
elektromanyetik bir alan oluşturup... | Open Subtitles | علينا توليد مجال كهرطيسي... |