Bugün bir suça kurban gittin. Mağdur gibi rol yapmaya başla. | Open Subtitles | أنتي الضحيه هذا اليوم ابدأي التصرف كواحده |
- Oyunlarından birisi gibi görünüyor. | Open Subtitles | ماذا يحدث ؟ أتعلمين هذه تبدو كواحده من خدعك |
Şimdi anlıyorum ki, seni olduğun gibi kabullenmişler. | Open Subtitles | ولاحظت انهم تقبلوك كواحده منهم |
Hayatımı cehenneme çevirmek için ve bir radikal olarak gelişini duyurmak için. | Open Subtitles | حتى تجعل حياتي جحيماً حتى تعلن عن وصولها كواحده من الطبقه الغنيه |
Kendimi kimsenin kariyerine engel olmasına izin vermeyen o kadınlardan biri olarak görmüştüm hep | Open Subtitles | اتعرفي .. انا دائماً افكر بنفسي كواحده من اولائك النساء المستقلات اللواتي لا يدعون شاب ابداً يلهيهم عن عملهم |
Üzgünüm, son beşliden biri olduğunu düşünürsek, bundan daha geniş bir bakış açısına sahip olmanı beklerdim. | Open Subtitles | انا اسفه كنت اتوقع منك كواحده من اخر خمسه ان يكون لديكي رؤيه اكثر اتساعا من تلك |
Üzgünüm, aynı bir ped reklamındaki gibi konuştum. | Open Subtitles | آسفه ابدو كواحده من الاعلانات التجاريه |
Bu yüzden benimle bir aptalmışım gibi konuşmana gerek yok. | Open Subtitles | لذا لا تحدثنى كواحده |
O zaman çocuk gibi davranma. | Open Subtitles | اذن فلا تتصرفي كواحده |
Bir futbolcununki gibi. | Open Subtitles | كواحده من لاعب كُرة قدم. |
Kendimi kimsenin kariyerine engel olmasına izin vermeyen o kadınlardan biri olarak görmüştüm hep | Open Subtitles | اتعرفي .. انا دائماً افكر بنفسي كواحده من اولائك النساء المستقلات اللواتي لا يدعون شاب ابداً يلهيهم عن عملهم |
Dougal MacKenzie sorgulamama izin vermek yerine neden sizi kendilerinden biri olarak kabul ediyor? | Open Subtitles | لماذا يقوم دوغال ماكنزي بضمك اليه كواحده منهم؟ أسألكِ هذا؟ |
Ama en azından onlardan biri olarak ölmedi. | Open Subtitles | ولكن على الأقل لم تمت كواحده من هؤلاء |
Benim uçuş filom İngiltere'ye gidecek iki filodan biri olacak şekilde özel olarak hazırlanmıştı. | Open Subtitles | مرشحه كواحده ضمن القوتين... ( اللتين نصت الخطه على نقلهم إلى ( أنجلترا |