Bazen bir ülkeye yabancı olmak gibidir, bir göçmen gibi veya bir şirkette yeni olmak gibi veya yeni bir deneyim gibi, yeni ebeveyn olarak eşim ve ben gibi. | TED | بعض الأحيان تكون شيء جديد على بلد، مثل المهاجر، أو جديدة على منظمة، أو جديدة على تجربة، مثلي أنا وزوجتي كوالدين جدد. |
Yıllardır söylerim, ama bugün bir politikacı olarak değil karımla birlikte bir ebeveyn olarak söyleyeceğim. | Open Subtitles | لعدة سنوات ، و ها أنا أتحدث إليكم الآن. ليس كسياسي، بلّ برفقة زوجتي ، كوالدين. |
Kevin ve Scotty çok iyi... birer manevi ebeveyn oldular. | Open Subtitles | لقد كان كيفن و سكوتي رائعان كوالدين بالتبني |
ebeveynler olarak içgüdümüz çocuklarımıza emir vermemizi söyler. | TED | لدينا غريزة كوالدين وهي تنظيم محيط أطفالنا. |
Ama biz o çıldırmış, takıntılı ebeveynler gibi olmayacağız. | Open Subtitles | لكننا لن نصبح مجانين, كوالدين مهتمين به بشكل مبالغ به؟ |
Ve ebeveynler olarak sizinde yardımcı olmanızı bekleriz. | Open Subtitles | و كوالدين ، اتوقع منكما أن تساعدا على تطبيقها |
Kabul ediyoruz. Biz ebeveyn olarak başarısız olduk. | Open Subtitles | نعترف بالأمر، لقد خذلناك كوالدين |
Siz ebeveyn olamazsınız. | Open Subtitles | فأنتم لا تصلحان كوالدين |
Brick, ebeveynler, ben ve baban sık sık sizin hakkınızda konuşuruz. | Open Subtitles | يا (بريك) ,كوالدين والدك وأنا نتحدث دوماً عن الأفضل لك. |
Bu meseleyi sorumlu ebeveynler gibi çözmeliyiz. | Open Subtitles | سنتحمل مسؤولية هذا كوالدين |
Derslere katılım oranı azaldı çünkü ebeveynler çocuklarını güvende tutabilmek adına onları evden çıkarmıyor. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}فالذهاب إليها أصبح مرفوضًا بشدة {\pos(190,230)}فيرجى منكما كوالدين الإبقاء على ذويكما بالمنزل |