"كوبون" - Translation from Arabic to Turkish

    • kuponu
        
    • kupon
        
    • kuponum
        
    • Coupon
        
    • makbuzu
        
    • kuponunu
        
    • Capone
        
    • kuponumuz
        
    • kuponlarını
        
    • kuponunuz
        
    Size avlanmış tavşan öneririm. Servis başına, yarım et kuponu. Open Subtitles أنا أوصي بالأرنب نصف كوبون الوجبة لكل تقديم
    Neden çabuk muamele kuponu var mı diye bir bakmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا ترى لو كان لديهم كوبون هنا للعلاج بالصدمات الكهربائية؟
    Anneme en azından Noel yemeğimizi yememizi sağlayacak 1 kupon verdiler. Open Subtitles حصلت على كوبون غذاء لكي نحظـى على الأقل بعشاء عيد الميلاد
    Ama ben de çok iyi kupon toplarım, eminim çok iyi bir ikili oluruz. Open Subtitles لكن أنا كوبون كبير لذا أعتقد أننا سوف نحظى بوقت جميل سويًا
    Yine de, yardım kampanyasından aldığım bedava öğlen yemeği kuponum duruyor. Open Subtitles مع ذلك، فإنّ جمعية التجول الخيرية كان لديها كوبون وجبة الغداء
    Acele et, Coupon, gidelim. Open Subtitles أسرع يا (كوبون)، هيا بنا
    Hayır, ayrıca eğer eline bir ödeme makbuzu falan geçtiyse beni çok uzun zaman önce iade etmen gerekirdi. Open Subtitles و أعرف لو كان لديك كوبون استرجاع لكنت قمت بإعادتي للمتجر منذ زمن بعيد
    Bugün Alex'in yunus kuponunu alabileceği son gün. Open Subtitles اليوم هو اليوم الأخير لبقاء كوبون الدلافين متوفراً
    1920'lerde Şikago'daki Capone gibi. Open Subtitles أنها مثل كوبون شيكاجو في العشرينات
    Kazananlar bir Pizza Pitt kuponu alacak. Haydi Grizzly. ESKRİM KULÜBÜ Prens Humperdinck ÖdüIü Kazananlar bir Pizza Pitt kuponu alacak. Open Subtitles الفائزون يحصلون على كوبون لمطعم البيتزا انطلق يا جريزلي
    İpin tepesine tırmanabilirsen, domuş yoğurt kuponu kazanıyorsun. Open Subtitles إن تسلقت إلى أعلى الحبل سيعطونك كوبون مجاني من أجل زبادي مجمد
    Bana doğum günü kuponu verdiğin ve onu, istediğim zaman bedava kucak dansına çevirebileceğimi söylediğin zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles لديّ فِكرة أتذكرين كوبون عيد الميلاد الذي أعطيته لي و مكتوب فيه بأنّي يمكن إبداله برقصةٍ حاضنة مجّانيّة؟
    Büroma kadar gelirseniz size seve seve bedava jambon kuponu veririm. Open Subtitles إذا أتيتي معي إلى المكتب سأكون سعيداً لمنحك كوبون من أجل لحمٍ مجاني
    Annene doğum gününde yenilebilir bir hediye göndermeni sağlayacak bir kupon buldum. Open Subtitles و وجدت كوبون لك لترسلي لأمك بطاقة معايدة ملائمة ليوم ميلادها.
    - Müşteri başına bir kupon geçerli dedim ya. - Sesini yükseltme. Open Subtitles لقد أخبرتكِ أنّ لكل زبون كوبون واحد فق - اخفضِ صوتك -
    Broşürle bunun için kupon vermişlerdi. Open Subtitles هنالك كوبون على النشرة الإعلانية لأجل هذه
    Sadece bir kupon kaldı o da Büyük Sporcu Acemi Birliği'nde askeri engelli koşu dersi. Open Subtitles والآن هيا تبقى هناك كوبون واحد وهو مضمار العوائق الجيشية
    Eğer bunun için bir kuponum yoksa. Open Subtitles إلاّ إذا كان معي كوبون تخفيض لهذا الحدث لا يوجد
    Bedava yemek kuponum var. Open Subtitles لدي كوبون اشتري غذاء و احصل على الثاني مجانا
    Tanrım. Coupon! Meşgul. Open Subtitles هيا يا (كوبون)، أسرع.
    Yemek makbuzu, çöpte. Salı. Open Subtitles كوبون الطعام، نفايات الثلاثاء
    Bu %20 mağaza indirimi kuponunu kullanıp... Open Subtitles لذا، سأستخدم ايضا خصم 20% من كوبون المتجر،
    Capone'u yakalamışlardı. Open Subtitles حسنا ، لقد حصلوا على كوبون
    Engelli koşu derslerinde kullanılmak üzere bir indirim kuponumuz var. Open Subtitles لدينا كوبون نريد استخدامه لمضمار العوائق الجيشية
    Karın alışverişe gittiği zaman alışveriş kuponlarını kullanmak için arayıp sana danışıyor mu? Open Subtitles فكر بالأمر مقلوبا عندما تذهب زوجتك للتسوق هل تتصل بك لكى تعرف إذا كانت تستطيعه إستخدام كوبون الشيبسى أم لا؟
    Bu yemek kuponunuz. Open Subtitles وهذا كوبون الطعام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more