Şuradaki suratsız bayandan kibarca istersen sana bir fincan çay verir. | Open Subtitles | اذا سألت هذه السيدة المتجهمة هناك بلطف, ستجلب لك كوب شاي. |
Evet, evet. Tamam. Artık tuz yiyemezsin, sabahları da sadece bir fincan çay. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنك تناول أي ملح، وفي الصباح يكفيكِ كوب شاي. |
Soğuk bir gecede sıcak bir bardak çay gibisi yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك كوب شاي ساخن، أفضل من ليلة باردة حقـا |
Gidip bir telefon etmem gerek sonra sıcak bir çay içeriz. | Open Subtitles | علي ان اذهب فقط واجري اتصالا هاتفيا ثم سنشرب كوب شاي ساخن |
Çay tabağıydı. Çay fincanı değil. Ilsa Engels ile görüşeceğimi kim söyledi? | Open Subtitles | لقد كان صحناً وليس كوب شاي ومن قال بأنني سأذهب لرؤية (إلسا إنغيلز)؟ |
hey ne var biliyor musun herkes çayı fincanla içmeyebilir. | Open Subtitles | مهلاً , أتعلمين ربما لا يكون كوب شاي للجميع |
Bir fincan çaya ve elindeki zıpkını bırakmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن كوب شاي لذيذ؟ ولربما تستطيع ابعاد هذه الحربة |
Dinle, Bir fincan kahve ısmarladım, senin kafein alamayacağını biliyorum, oturup konuşabilmemiz için bir çay ister misin? | Open Subtitles | اسمعي ، لقد طلبت كوباً من القهوة للتو اعلم أنكِ لا تستطعين تناول الكافيين لكن أتريديني أن أحضر لك كوب شاي ثم سنجلس و نتحدث ؟ |
Bize gelip, bir fincan çay içmek ister misin, hayatım? | Open Subtitles | هل تودين القدوم واحتساء كوب شاي يا عزيزتي؟ |
Düşündüm de belki de bana uğrasanız bu konuyu bir fincan çay eşliğinde tartışabiliriz. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر أنّ لربّما تقومين بزيارتي، ونُناقش هذا بينما نحتسي كوب شاي. |
Bir kalıp çikolata, bir fincan çay, radyoda çalan konser. | Open Subtitles | لوح شوكولا كوب شاي حفلة موسيقية بالراديو |
Uzun bir yolculuktan sonra evi ev yapan bir fincan çay gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أجمل من كوب شاي لتجعل المنزل وكأنه المنزل بعد رحلة طويلة |
- İçeri gel de bir fincan çay iç. | Open Subtitles | -يستحسن أن تدخل وتحتسي كوب شاي -شكراً لك |
- Bir fincan çay alabilir miyim? Efendim, çay ne ki? | Open Subtitles | هل يمكنني ان احصل على كوب شاي ؟ |
Çocuklara birer bardak çay getir hadi Banj. Kraker falan da ayarla. | Open Subtitles | كوب شاي للفيتان هناك , نودج وبعض المكسرات اي شيء |
Sadece bir bardak çay ve biraz sohbet için gelmiştim. | Open Subtitles | تمشيتُ إلى هنا فقط لتناول كوب شاي و التحدث |
Bu arada sen kendine bir bardak çay koy ve dinlen. | Open Subtitles | فى هذه الأثناء، يُمكنك أن تصنع كوب شاي وتستريح. |
Ne zaman istersen gelirsin ve nefis bir çay demlerim sana. | Open Subtitles | بإماكانك زيارتي أي وقت تشاءين وسأقدم لك كوب شاي رائع.. |
Bayan Ga Eul, neden gitmeden önce bir çay içmiyorsunuz? Hayır, gerek yok. Böyle yapmayın, içeri girin. | Open Subtitles | كا يول , لماذا لا تشربي على الأقل كوب شاي لا , حسنا لاتكوني هكذا , تعالي |
Bak, işe dönmem gerek. Sana şöyle güzel bir çay yapsam, sonra da üzerini örtsem ne dersin? | Open Subtitles | يجب أن أعود للعمل ما رأيك أن أُعدّ لكِ كوب شاي |
- Çay fincanı şeklinde. | Open Subtitles | -إنه يتخذ شكل كوب شاي . |
- Güzel bir Oolong çayı içmeyeli epey zaman oldu. | Open Subtitles | مرّ وقت طويل منذ تناولى كوب شاي صيني جيد |
Bir fincan caya ve elindeki zipkini birakmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن كوب شاي لذيذ؟ ولربما تستطيع ابعاد هذه الحربة |
Bir fincan çaya hayır demem. | Open Subtitles | لا أمانع احتساء كوب شاي |
Jack bir fincan çay ister misin? | Open Subtitles | جاك، هل يمكنني جلب كوب شاي لك ؟ |