"كوسيط" - Translation from Arabic to Turkish

    • aracı
        
    • Aracılık
        
    • arabulucu
        
    • medyum
        
    Bir felaketi önlemek için aracı olmayı kabul edeceğinizi umuyorum. Open Subtitles و آمل أن توافق على أن تكون كوسيط لتجنب الكارثه
    Rengi hem bir iletişim aracı olarak hem de toplumda tanımlandığım kaçınılmaz bir şekil olarak daha iyi anlamak için her şeyimi verirdim. TED كنت سأقدّم أي شيءٍ لأفهم اللون بطريقة أفضل كوسيط وكطريقة محتومة أُعرَف فيها في المجتمع.
    Twitter aslında bir medya yayın aracı olarak tasarlandı. Bir mesaj gönderiyorsunuz ve o herkese ulaşıyor ve ilgilendiğiniz mesajlar da size geliyor. TED صمم تويترالى حد كبير كوسيط إذاعي. ترسل رسالة واحدة ثم تصل للجميع، ويمكنك إستقبال الرسائل التي تهمك.
    Steve Cahill, dünyanın dört bir yanında kötülere Aracılık eden pislik herifin teki. Open Subtitles ستيف كاهيل ، منحط هو يعمل كوسيط للمجرمين في أنحاء العالم
    Aslında, tarafsız arabulucu olarak buradayım, herhangi bir tarafın avukatı olarak değil. Open Subtitles في الحقيقة أنا هنا كوسيط محايد، ولست محامية دفاع لأحد
    Evet, sizin medyum olduğunuzu ve harika olduğunuzu söyledi. Sizi görmüş. Open Subtitles اخبرتني إنكِ تعملين كوسيط روحي وأنتِ بارعة بهذا، عندما إلتقت بكِ
    Hiç kimse sesinin travmatik boyutunun tam olarak farkında değildir Sesi, insana ait öznelliği, derinliği ifade eden göksel, ...yüce bir aracı olarak değil, yabancı bir davetsiz misafir gibi düşünürsek. Open Subtitles لم يعي أحد البعد المؤذي الصادم للصوت الإنساني الصوت الإنساني ليس كوسيط متسامي أثيري للتعبير عن أعماق النفسية الإنسانية
    Oğlu aracı olduğu halde, siz elinizden gelen her şeyi yaptığınıza inanıyor musunuz ? Open Subtitles وتعتقد أن كل الجهود التي بذلت لتضمين الإبن في المفاوضة كوسيط ثالث؟
    Onu, aracı olarak kullanman gerekmiyor. Open Subtitles كان يمكنك أن تتصلي فقط. ليس من الضروري أن تستخدميها كوسيط.
    Miselyumu aracı olarak kullanarak, selülozdan etanol üretebilirsiniz ve size bahsettiğim tüm avantajları elde edebilirsiniz. TED إنتاج الإيثانول من السليلوز مستخدما الميسيليم كوسيط -ـ و تحصل على جميع المزايا التي وصفتها لكم
    - Fidye operasyonları için aracı adam. Open Subtitles ماذا؟ - كوسيط لعملية فدية مقابل المعلومات -
    Raja, Alex Talbot'u aracı olrak kullanıyor. - Kimi? Open Subtitles باستخدام اليكس تالبوت رجا كوسيط بين.
    Siz ve Başkan arasında aracı gibi hareket edeceğim. Open Subtitles سأعمل كوسيط بينكم و بين الرئيس
    Sır saklayan biri için T-Bag'i aracı olarak seçmek hiç de akıllıca değil. Open Subtitles بالنسبة لشخص يحب إخفاء الأسرار، فإن استخدام (تي باغ) كوسيط قد لا يكون التصرّف الأذكى
    - Şey muhtemel Banir Abdikarim'i aracı olarak kullanıyordu. Open Subtitles -حسناً ... (بانير) المحتمل يستخدم (عبد الكريم) كوسيط
    Diğer bütün aktiviteler için bilgimiz var eski KGB Ajanlarıyla anlaşmalı olarak kayıp Sovyet roketlerinin satışında Aracılık yapıyor ve alıcıları da son alıcısı Hizbullah. Open Subtitles كل المعلومات الأخرى التي لدينا تشير إليه كوسيط بين عملاء الاستخبارات السوفياتية سابقًا يبيع صواريخ سوفياتية مفقودة ..لمشترين
    Lorenzo babanla görüşmek için gelmiş. - Aracılık ederim diye düşünmüştüm. Open Subtitles لقد جاء (لورينزو) ليقابل والدك كنت آمل أن أتصرف كوسيط
    Hırsızı elimizden kaçırdık ama arabulucu olarak bir fahişeyi kullanıyor. Open Subtitles لقد فقدنا لص، ولكنه يستخدم عاهرة كوسيط.
    Ben bir tür arabulucu gibi çalışırım. Open Subtitles أعمل كوسيط نوعاً ما
    Belki de arabulucu olabilirsiniz. Open Subtitles . لربما تستطيع التصرف كوسيط
    Yani ruh çağırma seansı Aickman ve Jonah adında iki medyum tarafından başlatıldı. Open Subtitles -كانت هناك جلسة لتحضير الأرواح بقيادة " إيكمان" -ومع " جوناه " كوسيط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more