1995 yılında Güneş'e benzer bir yıldız etrafında dönen bir gezegen daha bulundu, sonra bir tane daha, başka bir tane daha. | TED | في عام 1995، تم العثور على كوكبٍ حول نجم يشبه الشمس إلى حدٍ كبير، ووجدنا بعدها كوكبًا تلو الآخر. |
Şu anda ortalama haftada en az bir adet dış gezegen buluyoruz. | Open Subtitles | حاليًا نعثر على معدّل كوكبٍ خارجي في الأسبوع |
Yaşanabilir bir gezegen oluşturabilmek için suyun gelişi son adımdır. | Open Subtitles | وصول الماء هو المرحلة الأخيرة لصنع كوكبٍ ملائم للسكن |
İnsanlar yıllar boyunca başka bir gezegenden gelen eşleriyle vakit kaybederler. | Open Subtitles | يتأسى الناس على سنوات كثيرة مع شركاء واضحاً أنهم من كوكبٍ آخر |
Bunu söylediğim için üzgünüm ama onlar uzaylı ve evrenin en ucundaki bir gezegenden geliyorlar. | Open Subtitles | آسف لأنني أخبرتكم ذلك، لكن هم حقاً أجانب ولقد أتوا من كوكبٍ آخر، حول الكون |
Sadece Dünya gibi bir gezegeni oluşturabilmek için bir sürü değişik faktörün sıralanması gerekiyor. | Open Subtitles | اجتمعَت مجموعة من العوامل المختلفة لنحصل على كوكبٍ كالأرض |
Başka bir gezegende üniversiteye kabul edilmiş. Gitmeye karar vermiş. | TED | حيث قُبلت في جامعةٍ علي كوكبٍ آخر، وقررت أن تلتحق بها. |
Evrende bulduğumuz en soğuk gezegen. | Open Subtitles | إنه أبرد كوكبٍ اكتشفناه في الكون |
Kepler yeni bir gezegen bulduğunda gök bilimciler ana yıldızının yaşanabilir bölgesinde olup olmadığını kontrol ederler. | Open Subtitles | عندما يتعرّف "كيبلر" على كوكبٍ جديد يتأكّد الفلكيون إن كان يقع في المنطقة الصالحة للسكن من نجمه الأم |
Yani, dünya benzeri bir gezegen elde etme oranı son derece düşük. | Open Subtitles | احتمالات اكتشاف كوكبٍ شبيهٍ بالأرض ...ضئيلة للغاية |
Burası adeta başka bir gezegen. | Open Subtitles | ينتابك شعورٌ بأنك على كوكبٍ مختلف |
Bir milyon yıldız, yüz milyon meskun gezegen. | Open Subtitles | مليون نجم، و مئة مليون كوكبٍ مسكون |
Başka bir gezegenden bakıldığında diğerlerinin arasında kaybolur. | Open Subtitles | {\1cHFFFF0}يرى من كوكبٍ اخر" "إنهُ واحدٌ وسطَ العديد |
Sence Davis Bloome ve ben başka bir gezegenden miyiz? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّني و(ديفيس بلوم) من كوكبٍ آخر؟ |
Cephanesinde bütün gezegeni ortadan kaldırmaya yetecek patlayıcı vardır. | Open Subtitles | لديه ما يكفي من متفجرات بحوزته لتدمير كوكبٍ بأكمله |
Önüne çıkan her türlü küçük gezegeni dış uzaya fırlatırlar. | Open Subtitles | تدفع للفضاء أي كوكبٍ صغير |
Dolayısıyla, başka bir gezegende hayat bulmak kolay bir iş değil ve biz bunun üzerinde düşünmek için çok fazla zaman harcıyoruz. | TED | لذا ، إيجاد الحياة على كوكبٍ آخر ليست مهمةً سهلة ونمضي الكثير من الوقت في التفكير في ذلك. |
Adam hangi gezegende olduğumuzu bile bilmiyor. | Open Subtitles | الرجُل لا يعرف حتّى على أيّ كوكبٍ يكون يا رجُل |