Ama kendimi tuttum çünkü bu ailede beni deli fişek bir Kolombiyalı sanıyorlar. | Open Subtitles | لكنني بلعت لساني لإنه في هذه العائلة هم يعتقدون انني شخص كولومبي متهور |
Artık Amerika'ya uyuşturucu sokan bir Kolombiyalı Amerika'da yargılanıp hapis yatabilecekti. | Open Subtitles | من الآن وصاعدًا إي مواطن كولومبي يهرب المخدرات إلى أمريكا يمكن مقاضاته وسجنه في الولايات المتحدة |
Sadece aranan Kolombiyalı bir uyuşturucu kaçakçısı. | Open Subtitles | إنه مجرد تاجّر مخدرات كولومبي .. وعلى هذا النحو |
Bu Kolombiya kahvesi mi yoksa Etiyopya mı belki de Sumatra? | Open Subtitles | هل هذا كولومبي مشوي ، أو من اثيوبيا أو ربما هو من سومطره ؟ |
O zamanlar Kolombiya polisi olmaktan daha tehlikeli bir şey varsa o da Kolombiya başkan adayı olmaktır. | Open Subtitles | في ذلك الوقت كان الشيء الأكثر خطورة من كونك شرطي كولومبي أن تكون مُرشحًا لرئاسة كولومبيا |
- Tamam, tahmin edeyim, sana bu ismi Kolombiyalı bi gammazcı verdi. | Open Subtitles | ـ حسنًا، دعني أخمن لديك واش كولومبي الذي أعطاك هذا الاسم؟ |
Escobar öldüğünde, cesedi üzerinde Kolombiyalı bir polis olmalı. | Open Subtitles | عندما يموت إسكوبار يجب أن يكون واقفاً على جثته شرطي كولومبي |
Kolombiyalı bir prens bozmasıyla seks yapan bir garson. | Open Subtitles | هذه النادلة تمارس الجنس مع أمير كولومبي |
Acımasız bir Kolombiyalı uyuşturucu mafyası-- Metresini öldürüyor | Open Subtitles | قتل عشيقته تاجر مخدرات كولومبي عنيف |
Harika, Kolombiyalı bir tetikçi belki şu an karımın peşinde ve biz bir kediyle uğraşıyoruz. | Open Subtitles | عظيم! قاتل كولومبي مأجور يلاحق زوجتي الآن, |
92 yılında Cavanaugh'un yakaladığı Kolombiyalı uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | تاجر مخدرات كولومبي أوقفه " كافاناه " عام 1992 |
Hiçbir Kolombiyalı "Ellis McPickle" ismini kullanmaz. | Open Subtitles | لا كولومبي يـرغب بـأنْ يـكون اسمـه " إليـس مكـبيكل" |
İş büyüdükçe, sizlerin Pacho Herrera adıyla tanıdığınız iyi kazandıran ve hırslı Kolombiyalı genci ortaklığa terfi ettirdiler. | Open Subtitles | ومع نمو الأعمال كان هناك شاب كولومبي طموح ربما تعرفونه ، اسمه باتشو هيريرا كان بارعاً في تحقيق الأرباح حتى أن الأخوان في النهاية قاما بترقيته إلى شريك |
Ben Kolombiyalı bir uyuşturucu kaçakçısıyım. | Open Subtitles | أنا تاجر مخدرات كولومبي |
Zengin ve güçlü Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı. | Open Subtitles | تاجر مخدرات كولومبي ثري وقوي |
José Yero adında Kolombiyalı biri. | Open Subtitles | إنه كولومبي اسمه (توزي يورو) إنه يقوم بعملية النقل |
- Kolombiyalı bir uyuşturucu patronu için bile. | Open Subtitles | -حتى بالنسبه لتاجر مخدرات كولومبي |
Asıl konuşmacı Kolombiyalı Hukuk Ataşesi Dolores Ramos. | Open Subtitles | المتحدث الرئيسي كان كولومبي ( ملحق السفارة القاضية ( دولوريس راموس |
Kolombiya yardım istemediği sürece hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | بدون الحصول على إذن كولومبي لوضع الأمور في نصابها , لا نستطيع المساعدة |
Bana diğer Kolombiya vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olduğumu söylemiştiniz. | Open Subtitles | سمعت ذات مرة تقول إنني أتمتع بنفس حقوق أي مواطن كولومبي آخر |
Her ipucu bizi Kolombiya kartellerine götürmüyor. | Open Subtitles | لا تظن أن كل شئ سيقود إلى تاجر كولومبي. |