"كومبتون" - Translation from Arabic to Turkish

    • Compton'
        
    Bu bizi 1959'da Cooper Do-nuts'da, 1966'da Compton's Caeteria'da ve 1969'da ünlü Stonewall Inn'de isyana götürdü. TED يقودنا هذا إلى أعمال الشغب في مقهى كوبر دونانتس عام 1959، ومقصف كومبتون عام 1966، وحانة ستونوول الشهيرة في عام 1969.
    Dupree'nin kızkardeşinin evi Compton Bulvarı'nda mıydı? Open Subtitles يارجل, هل منزل أخت دوبري قبالة شارع كومبتون أو شارع أستطيع البحث عنه ؟
    Compton civarında birisi çiftine 20 dolar veriyor. Open Subtitles أعطيني الباقي أحدهم يريد كميتين في كومبتون
    Simone için Compton'da bir yer tuttum. Open Subtitles و أستأجرت هذا المكان الصغير لسايمون ..في كومبتون حيث أقامتك
    Compton'daki eve götürüp orasının Hollywood olduğunu söyledim. Open Subtitles و أخذتها الى كومبتون ، وأخبرتها أنها هوليوود
    Hymen Compton General Hastanesi'nde ölmeden önce kendine saldıran şeyi tarif etmişti. Open Subtitles غشاء البكارة مات نتيجة لجروحه في مستشفى كومبتون العام، لكن ليس قبل إعطاء المفصّل وصف الذي هاجمه.
    Compton, ikisini de kontrol et, sonra dışarı çek. Lorraine, Toye, yürüyün. Open Subtitles كومبتون ، راقبهما ثم إنسحب لورين ، توي ، تحركا
    Üzerinizde yağ kalmış -- ... South Central'daki Compton Evanjelist Open Subtitles انك مبارك لقد عرض تسويه ضائب كنيسة كومبتون
    Yakın zamanda Compton Halk Koleji'ndeki... hamur işi programından mezun oldum. Open Subtitles لقد تخرجت حديثاً من برنامج الفطائر ... في كلية كومبتون الأهلية
    Dün Güney Compton'da çıkan silahlı bir çatışmada 26 yaşındaki bir erkek öldü. Open Subtitles لليلة أمس و في وقت متأخر كان هناك إطلاق نار جنوب كومبتون
    Bay Northman ile Bay Compton'ın koşumlarının doğru düzgün takıldığına emin ol. Open Subtitles تأكد من أن يتم أستغلال كلاً من سيد كومبتون و سيد نورثمان و تفحصهم تفحصاً شاملاً
    Çavuş Wade Compton. Afganistan'daki Dywer Kampı'ndan. Open Subtitles الرقيب وايد كومبتون مخيم دواير في أفغانستان
    Çavuş Compton'un işi Bay Waters'dan yani amirinden gelecek olumlu raporlara bağlı. Open Subtitles لأن وظيفة الرقيب كومبتون تعتمد على التقارير الإيجابية التي يكتبها عنها السيد واترز رئيسه
    Çavuş Compton, o gece olayları oldukça net ifade ettiniz gibi görünüyor. Open Subtitles رقيب كومبتون يبدو أنك تتذكر تلك الليلة بكل تفاصيلها
    Mesela Compton'da araç gaspının bir haber niteliği yok artık. Open Subtitles سلب السيارة في كومبتون كمثال ليست أخبار للجميع
    Buna rağmen, kesinlikle Bay Compton kadar berbat görünmüyordu. Open Subtitles ورغم ذلك، هو لَمْ يُشاهدْ أي مكان قُرْب سيئ كالسّيدِ كومبتون يَعمَلُ.
    Görünüşe göre Old Compton Caddesi'nde dolaşırken bulunmuş. Open Subtitles ما يبدو عثر عليه تجول قديم كومبتون شارع.
    Serena Williams, Compton'lı siyahi bir kızın geleneksel olarak seçkin golf kulüplerinde oynanan bir spora hükmedebileceğini dünyaya kanıtladı. TED أثبتت سيرينا وليامز للعالم أن فتاة سوداء من مدينة كومبتون يمكنها الإستحواذ على الرياضة بلعبها التقليدي استطاعت الوصول إلى كبري الأندية.
    Bana Compton belediye başkanının eşini vurduğunu söyle de... Sana inanayım Open Subtitles لا ، قل لي إنه قتل زوجة رئيس بلدية (كومبتون) وسأصدقك
    Dennis Vinyard Compton'daki supheli bir... uyusturucu yataginda alevlerle bogusurken vurularak olduruldu. Open Subtitles قتل بواسطة لهيب في عرين مخدر " كومبتون " مشكوك فيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more