Erkek olmaları sorun mu sizce? Karanlık çağlardan mı kaldınız? | Open Subtitles | هنالك مشكلة معهم كونهم رجال هل أنت من العصر الحجري |
İnsanların nazik olmamasının diğer sebebi nazik olmak ya da iyi görünmekle ilgili olarak şüpheli olmaları ve hatta düşünceli olmaları. | TED | السبب الآخر لكون الناس أقل دماثة هو لأنهم متشككون أو حتى قلقون حول كونهم دمثين أو يبدون طيبين. |
Ama onların beraber olmaları düşüncesi beni delirtiyor. | Open Subtitles | لكن الفكرة في كونهم سعيدين معاً جعلتني مجنوناً |
Gay ve lezbiyen olmak ne kadar psikiyatrik bir rahatsızlıksa, bu da öyle, üstelik bu durum hastalık olmaktan 1973'te çıkarıldı ve bütün dünya değişti. | TED | وهو يماثل حالة المرض النفسي كونهم مثليّ أو مثليّة الجنس والتي ظهرت في 1973 وتغيّر العالم بأسره |
Son 10-20 yıl boyunca, kapınızın önünden yürüyüp köşeyi dönünce vardığınız topluluk kiliseleri olmaktan dönüştürüldüklerine inanıyorum. | TED | أعتقد بأنهم تحولوا خلال 10 و20 سنة الأخيرة من كونهم كنائس للمجتمع، أين تخرج من باب منزلك وتنعطف لتجد نفسك في الكنيسة. |
Ve tamamen tek eşli olduklarından emin olduğumuz ötücü kuşların yaklaşık yüzde 14'ünün gerçekten öyle olduklarını fark ediyoruz. | TED | ونعلم الآن أن هذا ينطبق فقط على 14 بالمئة من أصناف الطيور المغردة، والذين كنا على يقين من كونهم أحادي الزواج. |
Yakın olmaları doğru tercih olduklarını göstermez. | Open Subtitles | كونهم مريحين لا يعني أنهم الإختيار الأفضل |
Dünyadaki milyonlarca kız temel haklarından mahrum bırakılıyor, sadece kadın oldukları için. | TED | ملايين الفتيات ترفض ابسط حقوقهم بسبب كونهم إناث |
Peki ibne olmaları dışında, onların ortak noktaları nedir? | Open Subtitles | إذن في ما يشتركون فضلاً عن كونهم مجموعة من المثليين |
Ölü olmaları gerçeğine rağmen, bu adamlar zor zamanlarda çok kullanışlılar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال مفيدين جدا في الأوقات الحرجة على الرغم من كونهم أموات |
Onların tek suçu, bir avukat tutamayacak kadar fakir olmaları. Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | جريمتهم الوحيدة هي كونهم فقراء جدا لتوكيل محام ، هذا غير عادل |
Portland'da yeni olmak dışında, hepsinin tek ortak yanı işkenceyle öldürülmüş olmaları. | Open Subtitles | باستثناء كونهم جديدين في بورتلاند كل ما يبدو انهم يشتركون فيه هو موت معذب |
Sarı gül olmaları gerekirdi. Annemin en sevdikleriydi. | Open Subtitles | كان لزماً كونهم زهوراً صفراء هم المفضلّة لدى أمّي |
Çiftçi olmaktan gurur duymalarını sağlamalıyız, ... ... çünkü hayatta kalmamıza izin veriyorlar. | TED | علينا أن نجعل منهم فخورين كونهم مزارعين لأنّهم يسمحون لنا بالبقاء على قيد الحياة. |
Bu insanlar için koşullar hiç te konforlu değildi fakat Komünistlerden uzakta olmaktan mutluydular. | Open Subtitles | فيلم إخباري أمريكي مارس 1953 الظروف ليست مريحة لهؤلاء الناس لكنهم سعداء كونهم بعيدون عن قبضة السوفيت |
Takımdaki herkes orada olmaktan bir şeyler kazanıyor. | Open Subtitles | كل الفريق يحصلون على فائده من كونهم داخله |
Düzen Efendileri korkunç birer düşman olduklarını kanıtladılar. | Open Subtitles | سادة النظام , قدا أثبتوا بأنفسهم كونهم خصوم مهولين |
Anormal bir şey buldun mu? Yani, iddia ettiklerinden daha gelişmiş olduklarını gösteren bir şey? | Open Subtitles | هل وجدت ما يشير إلى كونهم متقدمين علميا ؟ |
Şimdiye kadar, sanık arkadaşlarınızın her birisi bu işlemin parçası olduklarını özellikle reddettiler. | Open Subtitles | حتى الآن، كل رفاقك من المدعى عليهم نفوا على وجه التحديد كونهم جزءاً من تلك العملية |
Ve sonra, Avustralyalı oldukları için tabii ki herkesin birası var. | TED | وبعدها، كونهم أستراليون، الكل يحتسي البيرة. |
Tahminimden iki kat fazla tutuyor., sanırım bu ikiz oldukları için, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع هذا ضعف التكلفة الحقيقية أعتقد أن هذا بسبب كونهم توأم , أليس كذلك ؟ |