"كويكبات" - Translation from Arabic to Turkish

    • asteroit
        
    • asteroitler
        
    • asteroitlerden
        
    • Asteroids
        
    • göktaşları
        
    • asteroidler
        
    • Asteroid
        
    Bir asteroit fırtınasında ağır hasar aldık ve sınırlı enerjiyle düşüyoruz. Open Subtitles لدينا أضرار جسيمة من عاصفة كويكبات والطاقة تقل لدينا بشكلِ سريع.
    asteroit kuşağı bugün bile hala buzlu göktaşları içermektedir. Open Subtitles لا يزال يحتوي حزام الكويكبات على كويكبات ثلجية ليومنا هذا
    Ağır asteroitler kabuğu kırıp geçince çarpma anında oluşan kraterlerin içi lavla doldu. Open Subtitles كويكبات صغيرة اخترقت القشرة وأصبح التأثير حفر مليئة بالحمم
    Navigasyon haberleşmesinden gemiye rotası üzerinde çarpışma yaratacak asteroitler olduğunu söyleyebilirdim. Open Subtitles لكن ما أمكني فعله أن أخبر نظم الملاحة على المتن أن هناك كويكبات على مسار إرتطامي معها
    Aslında bunlar, gezegenin etrafını çevreleyen asteroitlerden oluşuyor. Open Subtitles في الواقع , انها مكونة من كويكبات في دائرة حول الكوكب
    Demek hiç var olmayan asteroitlerden sakınmak için kaçınma protokolü devreye sokulmuş. Open Subtitles إذن هى دخلت في مراسم التفادي لتفادي كويكبات ليست موجودة
    Orada, Asteroids oynuyor. Open Subtitles هو هناك يلعب كويكبات
    Bazıları yüzlerce kilometre genişliğindeki asteroidler. Open Subtitles إنها كويكبات.. بعضها بعرض مئات الكيلومترات
    Gezegen çarpışmalarından geriye kalan kalıntılar Asteroid Kuşağı'nı oluşturdu. Open Subtitles الحطام من الكواكب الحديثة إنتهى به المطاف كحزام كويكبات
    Ana asteroit kuşağı hakkında çok daha fazla bilgimiz olacak. Open Subtitles سنتعلّم عن كويكبات الحزام الرئيسية
    Kategori 4, asteroit formasyonu sancak tarafında 2000 kilometre, artı 4-5 derece eğimde. Open Subtitles تشكيلات كويكبات من المستوى الرابع على بعد 2.000 كيلو متر يميناً، وتميل بمقدار 4 - 5 جزء في الثانية.
    3D, asteroit, meteor ve diğerleri. Open Subtitles ثلاثي الأبعاد ، كويكبات ، نيازك و أمور
    Navigasyon haberleşmesinden gemiye rotası üzerinde çarpışma yaratacak asteroitler olduğunu söyleyebilirdim. Open Subtitles لكن ما أمكني فعله أن أخبر نظم الملاحة على المتن أن هناك كويكبات على مسار إرتطامي معها
    asteroitler. Open Subtitles كويكبات
    Demek hiç var olmayan asteroitlerden sakınmak için kaçınma protokolü devreye sokulmuş. Open Subtitles إذن هى دخلت في مراسم التفادي لتفادي كويكبات ليست موجودة
    Asteroids var. Çekil. Tamam. Open Subtitles لديهم كويكبات أزحفي
    Ömrünün ilk yarısı boyunca büyük göktaşları gezegeni birkaç milyon yılda bir bombardımana tuttu. Open Subtitles في النصف الأول من نشأة الأرض اصطدمت كويكبات كبيرة بكوكب الأرض كل بضعة ملايين سنة
    Her yerde asteroidler ve kuyrukluyıldızlar var. Open Subtitles كويكبات ومذنبات حولنا في كل مكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more