| Bir asteroit fırtınasında ağır hasar aldık ve sınırlı enerjiyle düşüyoruz. | Open Subtitles | لدينا أضرار جسيمة من عاصفة كويكبات والطاقة تقل لدينا بشكلِ سريع. |
| asteroit kuşağı bugün bile hala buzlu göktaşları içermektedir. | Open Subtitles | لا يزال يحتوي حزام الكويكبات على كويكبات ثلجية ليومنا هذا |
| Ağır asteroitler kabuğu kırıp geçince çarpma anında oluşan kraterlerin içi lavla doldu. | Open Subtitles | كويكبات صغيرة اخترقت القشرة وأصبح التأثير حفر مليئة بالحمم |
| Navigasyon haberleşmesinden gemiye rotası üzerinde çarpışma yaratacak asteroitler olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | لكن ما أمكني فعله أن أخبر نظم الملاحة على المتن أن هناك كويكبات على مسار إرتطامي معها |
| Aslında bunlar, gezegenin etrafını çevreleyen asteroitlerden oluşuyor. | Open Subtitles | في الواقع , انها مكونة من كويكبات في دائرة حول الكوكب |
| Demek hiç var olmayan asteroitlerden sakınmak için kaçınma protokolü devreye sokulmuş. | Open Subtitles | إذن هى دخلت في مراسم التفادي لتفادي كويكبات ليست موجودة |
| Orada, Asteroids oynuyor. | Open Subtitles | هو هناك يلعب كويكبات |
| Bazıları yüzlerce kilometre genişliğindeki asteroidler. | Open Subtitles | إنها كويكبات.. بعضها بعرض مئات الكيلومترات |
| Gezegen çarpışmalarından geriye kalan kalıntılar Asteroid Kuşağı'nı oluşturdu. | Open Subtitles | الحطام من الكواكب الحديثة إنتهى به المطاف كحزام كويكبات |
| Ana asteroit kuşağı hakkında çok daha fazla bilgimiz olacak. | Open Subtitles | سنتعلّم عن كويكبات الحزام الرئيسية |
| Kategori 4, asteroit formasyonu sancak tarafında 2000 kilometre, artı 4-5 derece eğimde. | Open Subtitles | تشكيلات كويكبات من المستوى الرابع على بعد 2.000 كيلو متر يميناً، وتميل بمقدار 4 - 5 جزء في الثانية. |
| 3D, asteroit, meteor ve diğerleri. | Open Subtitles | ثلاثي الأبعاد ، كويكبات ، نيازك و أمور |
| Navigasyon haberleşmesinden gemiye rotası üzerinde çarpışma yaratacak asteroitler olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | لكن ما أمكني فعله أن أخبر نظم الملاحة على المتن أن هناك كويكبات على مسار إرتطامي معها |
| asteroitler. | Open Subtitles | كويكبات |
| Demek hiç var olmayan asteroitlerden sakınmak için kaçınma protokolü devreye sokulmuş. | Open Subtitles | إذن هى دخلت في مراسم التفادي لتفادي كويكبات ليست موجودة |
| Asteroids var. Çekil. Tamam. | Open Subtitles | لديهم كويكبات أزحفي |
| Ömrünün ilk yarısı boyunca büyük göktaşları gezegeni birkaç milyon yılda bir bombardımana tuttu. | Open Subtitles | في النصف الأول من نشأة الأرض اصطدمت كويكبات كبيرة بكوكب الأرض كل بضعة ملايين سنة |
| Her yerde asteroidler ve kuyrukluyıldızlar var. | Open Subtitles | كويكبات ومذنبات حولنا في كل مكان |