Bay Kirkwood ve Bayan Willett, yardım ve yataklık suçuyla tutuklandı. | Open Subtitles | السيد كيركوود و السيدة ويليت قد تم اتهامهما بالمساعدة و التحريض |
-Bay Kirkwood, geçen hafta çalışanlara yol vermişti. -Aslında geçen yıl burayı aldığımda yapmış olmalıydım onu. | Open Subtitles | لقد قام السيد كيركوود بعمل تبديل للعمالة الأسبوع الماضى |
Herhangi bir ışık getirebilir misiniz, Bay Kirkwood? | Open Subtitles | هل يمكن ان تمدنا ببعض الضوء يا سيد كيركوود ؟ |
Dün gece aşçı Archie Stone ve Kirkwood'un ne konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | ليلة امس,وصل لسمعى, صوت أرشى ستون, الطباخ, و كيركوود, |
Ama Bayan Percehouse bir ara onu mutfakta gördü ve Bay Kirkwood da, sahte aşçıyı tanımaması için, onun gözlüğünü çaldı. | Open Subtitles | ولذا فقد سرق السيد كيركوود نظارتها احتياطيا لو صادف ان لمحت المنتحل |
Bay Kirkwood onu Harold Wells'in girmesi için açık bırakmıştı. | Open Subtitles | كان السيد كيركوود قد تركه مفتوحا او هارولد ويلز ليتمكن من الدخول |
Bu bina Kirkwood Plak, Memphis, Tennessee. | Open Subtitles | الان, هذه البناية هنا.. هذه تسجيلات كيركوود, ميمفيس, تينيسي. |
-Bay Kirkwood, gözlüklerim kayboldu. | Open Subtitles | سيد كيركوود النظارات,لقد فقدتهم |
Işıklar lütfen, Bay Kirkwood. | Open Subtitles | الأنوار يا سيد كيركوود من فضلك |
Yetkimi kabul ediyor musun, Kirkwood? | Open Subtitles | هل تقبل سلطاتى يا سيد كيركوود ؟ |
-Lütfen orada bırakın, Bay Kirkwood. | Open Subtitles | فقط اتركها بالخارج يا سيد كيركوود |
Bay Kirkwood? Annem odasında yok ve eşyaları da gitmiş? | Open Subtitles | سيد كيركوود, ان أمى ليست فى غرفتها |
Kirkwood, demek onun için personeline yol verdi. | Open Subtitles | ولهذا فقد صرف كيركوود طاقم الضيافة هنا |
Şimdi Kirkwood denilen adam böyle şeyler yapmasıyla ünlü olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | الان, هذا الشخص "كيركوود".. لقد قلتِ بأنه يملك السمة والسلطة للقيام بمثل هذه الأعمال. |
Yani Kirkwood ve büyük şirketler arasındaki tek fark büyük şirketlerin kirli işlerini avukatlara yaptırması. | Open Subtitles | اذا الفرق الوحيد بين "كيركوود" والمسؤولين الكبار أن المسؤولين يستعملون المحامين للقيام بأعمالهم القذرة |
Kirkwood Plak Şirketi'nin yapımcısı ve İcra Kurulu Başkanı. | Open Subtitles | منتج منفذ والمدير التنفيذي لـ " تسجيلات كيركوود" |
Kardeşimle birlikte, Kirkwood'un çalmadığı veya yok etmediği, elimizde kalan tek şey. | Open Subtitles | هي الشئ الوحيد الذي تركته أنا وأخي لم تقم "كيركوود" بسرقته او تدميرة |
Aynı şey birka ay önce Kirkwood'da da oldu. | Open Subtitles | نفس الشيئ حدث ل كيركوود المحل منذ أشهر قليلة . |
-Bay Kirkwood. -Evet, Yüzbaşı? | Open Subtitles | سيد كيركوود نعم يا سيدى |
Ne dersiniz, Bay Kirkwood? | Open Subtitles | ها يا سيد كيركوود ؟ |