"كيس قمامة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çöp poşeti
        
    • bir çöp torbası
        
    • Çöp
        
    • çöp poşetine
        
    • tamı tamına dallama
        
    Kadın 660 kg ve üstü böcek dolu çöp poşeti giyiyor. Open Subtitles وزنها 300 باونداً، فستانها عبارة عن كيس قمامة مملوء بأكمله بالحشرات
    Dahimiz çöp poşeti ve atıştırmalıkla kuş yakalamaya çalışıyor. Open Subtitles عبقرية هنا يريد للقبض على الطيور مع كيس قمامة وجيم سليم.
    Çünkü bir inek her gün 55 galonluk (207 litre) çöp poşeti hacminde metan üretiyor. Open Subtitles بقرة يمكن ملء الاساس كيس قمامة 55 جالون كامل من غاز الميثان كل يوم.
    Bütün eşyalarını taşımak için sana bir Çöp torbası verirler sanki sahip olduğun her şey Çöp diyorlarmış gibi, Open Subtitles لقد أعطوك كيس قمامة لكي تحمل فيه كل أغراضك و كأنهم يقولون لكَ بأن كل ما تملكه هو مجرد قمامة
    Tamam kız seksi ama evime getirmenin tek yolunun gidip Çöp poşetine koyarak kaçırmak mı olduğunu söylüyorsun? Open Subtitles اعلم أنها مثيرة ولكن أتعتقدين حقاً أنه يجب أن افقدها الوعي واضعها في كيس قمامة كي احضرها لشقتي؟
    çünkü o adam tamı tamına dallama! Open Subtitles لأن هذا الرجل عبارة عن كيس قمامة
    Dün gece başına çöp poşeti geçirip intihar etti, öldü. Open Subtitles الليلة الماضية، عقدت كيس قمامة حول رأسها إختنقت. لقد لقت حتفها
    Baba, bu çöp poşeti. Prezervatifi kastettin galiba. Open Subtitles أبي ، هذا كيس قمامة ألاتعني واقي ذكري؟
    Peki. çöp poşeti giyerek bir kız tavla. Open Subtitles حسناً، أحضر فتاة وأنت ترتدي كيس قمامة
    - Ve evet, çöp poşeti giymiş durumdayım. Open Subtitles حسناً... و أجل، أعلم أنني أرتدي كيس قمامة
    Sırtından bıçaklıyorlar ve bir çöp poşeti gibi kenara atıyorlar. Open Subtitles طعنه في ظهره ومن ثم... وقاموا بإلقائه بعيدا وكأنه كيس قمامة
    Bir çöp poşeti getirin yeter. Open Subtitles احضر معك كيس قمامة
    çöp poşeti. Open Subtitles تحقق من كيس قمامة
    Pencerede çöp poşeti var. Open Subtitles هناك كيس قمامة على النافذة
    Ve ben bu şirketi gayet iyi tanıyordum, çünkü, John Heinz, bizim ABD senatörümüzdü-- o çok trajik bir uçak kazasında öldürüldü-- benim yeni bir bina yapma hayalimi duymuştu, çünkü ben bir çöp poşeti içinde taşıdığım mukavvadan kutumla Pittsburgh'da yürüyüp duruyor ve para toplamaya çalışıyordum. TED وصادف انني اعرف هذه الشركة جيدا وذلك ان جون هاينز، كان عضو مجلس الشيوخ الامريكي-- الذي قتل في حادث طائرة مأساوي -- كان قد سمع برغبتي في بناء مبنى جديد لأنني كنت احمل صندوقا من الورق المقوى وضعته داخل كيس قمامة وكنت اسير في جميع انحاء بيتسبيرغ، احاول جمع المال لهذا الموقع.
    Bir de, koridorda içinde resif köpekbalığı olan bir Çöp torbası var. Open Subtitles هنالك كيس قمامة في الرواق مع قرش بزعانف.
    Bir dahaki sefere, başıma bir Çöp torbası geçir ve bir tabutun içine koy. Open Subtitles في المرة القادمة فلتضع فوق رأسي كيس قمامة وتدخلني في تابوت
    Yani giyinirken beline bir Çöp torbası sarıp pantolonunu rahatça değiştirebilirdi. Open Subtitles كيس قمامة حول خصره ليبدل بنطاله
    Hapishane içkisi gibi tadı Çöp poşetinde çürük meyveyle demlenmiş gibi. Open Subtitles ،طعمها مثل جعة السجن مخمّرة في كيس قمامة .مع فاكهة فاسدة
    Kolları olan çılgın bir Çöp poşetine benziyorsun. Open Subtitles تبدين كـ كيس قمامة مجنونة وقد انبتت ذراعين
    tamı tamına dallama! Open Subtitles كيس قمامة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more