Keegan, Valiye sadece 5 seans verdiğimi düşününce aşırı derecede bonkör sayılması gereken 10 seans sınırı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | كيغان يعرف بأن لديه عشر جلسات على الحساب كحد اقصى وهو بالتالي كرمٌ عظيم باعتبار أنني اعطي المحافظ خمسه فقط |
O zaman, belki de adaletin koridorunda Keegan Dean'le bir gün için yarışmalılar. | Open Subtitles | حسناً, في تلك الحاله ربما يجب عليهم ان يقوموا بالمزايده على يوم في ساحة العداله برفقة كيغان ديين |
Hayır, Keegan, bu odanın dışında yaptıkların seni ilgilendirir. | Open Subtitles | لا, كيغان ما تفعله خارج هذه الغرفه هو شأنك أنت |
Lockhart, Deckler, Gussman, Lee Lyman, Gilbert-Lurie, Kagan, Tannebaum Avukatlık Şirketi. | Open Subtitles | لايمن, غيلبرت لوري,كيغان, تانيبوم وشركائهم |
O tılsımı Kagan'dan uzak tutarak, bütün dünyaya iyilik yapmış olacaksın. | Open Subtitles | سوف تقدمين خدمة كبيرة للعالم إذا أبقيت هذه بعيدة عن (كيغان) |
Jordan Keegan'ın bilgisayarını inceliyordum ve ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | كنت ذاهبا من خلال الأردن كيغان وتضمينه في ملفات الكمبيوتر، وجدت شيئا للاهتمام. |
Eski kocam, Keegan Deane. | Open Subtitles | هذا يكون زوجي السابق كيغان ديين |
Jordan Keegan'ı öldürmek zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | كان عليهم أن قتل الأردن كيغان. |
(Alkış) ["Müzik: Melodium (@melodiumbox) ve Keegan DeWitt (@keegandewitt)"] | TED | (تصفيق) الموسيقى من إعداد: ميلوديوم و كيغان ديويت |
Madison, Brandon Yee ile çıkmak için Cooper Keegan'dan ayrıldı. | Open Subtitles | (ماديسون) قامت بفصل علاقتها مع (كوبر كيغان) (من أجلِ الخُروج مع (براندون يي |
Ama Cooper Keegan ben Kartopu Balosu'na davet etti. | Open Subtitles | ولكن (كوبر كيغان) قامَ بدعوتي لمرافقته الى حفلة كرة الثلج الراقصة |
Bana kalırsa Keegan'ın yakanlanmış adamlarından biri... | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن أحد ابناء الـ(كيغان) تم القبض عليه |
Sence Keegan'la Cutter senin çocuğu dolandırmaya mı çalışıyorlar? | Open Subtitles | أتظنين أن (كوتر) و (كيغان) يحاولان الإحتيال على الرجل؟ |
Toplam olarak üç defa geriye dönük ikinci suçtan Keegan'ı aklayan aynı hakim. | Open Subtitles | نفسُ القاضي الذي أخرج (كيغان) بعد جريمته الثانية عام 2003 |
- Hiç bir zaman olmadım, olmayacam da. - Tommy Keegan oldu. | Open Subtitles | لم أكُ واشياً ولن أكون - (تومي كيغان) كان واشياً - |
Keegan Deane. Finn'in babasıyım. | Open Subtitles | أنا كيغان ديين والد فين |
Wilson'u öldürüp Keegan'ı köprüden aşağı sallandırdılar. | Open Subtitles | لقد قتلوا (ويلسون) وقاموا بشنق (كيغان) وعلقوها |
Kagan ile tek başına dövüşemeyeceğin konusunda sana inanıyorum artık. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك تعرفين أنك تريدين أن تقاتلي (كيغان) لوحدك |
Eski bir ganimet var Kagan'ın da aradığı bir göz. | Open Subtitles | و لكن يوجد تعويذة قديمة إنها عين التي يبحث عنها (كيغان) إذا استطعت الحصول عليها |
Yıllardır anlatılır, Kagan'ın mucizevi bir çocuğun peşinde olduğu. | Open Subtitles | -كان هنالك أحاديث منذ سنوات عن أن (كيغان) يبحث عن طفلته |
Biliyorsun, Keeghan'la anlaşmam para ve tutuklamaydı. | Open Subtitles | أنت تعرف أن اتفاقي مع (كيغان) كان من أجل المال والرئيس، |