Sizin için bir resim çizeyim, ortalama bir insan için mahkemeye gitmenin nasıl olduğunu anlatayım. | TED | دعوني أرسم لكم صورة كيف هو الوضع لشخصٍ عادي عندما يواجه محكمة. |
Dinle, bir sevgilin olmasının nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | انظر أنت تعرف كيف هو الوضع عندما تكون في علاقة |
Bazı hatalar yapmış olmanın nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف هو الوضع عندما تقومين ببضعة أخطاء |
Peki nasıl gidiyor bu şey, psikolog şeyi? | Open Subtitles | إذن كيف هو الوضع مع هذا الشيء هذا الشيء المسمى بالتحليل؟ |
Müebbet yemiş kişiler ile hapiste yaşamak nasıl bir şey bilmiyorsun. Ben-- | Open Subtitles | أنت لا تعرف كيف هو الوضع أن تكون هناك بالداخل مع المحكوم عليهم بالإعدام |
Yetki muhafızların elindeyken olayların nasıl olduğunu görmeden, bürokrasiyi gördüm diyemezsin. | Open Subtitles | لم ترى الإجراءات الرسميّة بعد حتّى ترى كيف هو الوضع تحت مسؤوليّة الحرس الوطنيّ. |
Buranın nasıl olduğunu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | انت ليست لديك اية فكرة كيف هو الوضع هنا |
Yollarda olmanın nasıl olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت كيف هو الوضع في الطريق |
nasıl olduğunu bilirsin. Hep meşgul, hep meşgul. | Open Subtitles | تعرف كيف هو الوضع مشغولة ، مشغولة |
nasıl olduğunu bilirsin, hafızadan kesitler. | Open Subtitles | تعرف كيف هو الوضع فقط ومضات من الذاكرة |
Evet, nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | نعم، اعرف كيف هو الوضع. |
Çip ile işler nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف هو الوضع مع رقاقة الحاسب ؟ |
Bilimsel deneyin nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف هو الوضع مع تجربتك العلمية؟ |
nasıl gidiyor, Fi? | Open Subtitles | كيف هو الوضع , في؟ |
Babamın sizin evde yaşaması nasıl bir şey? | Open Subtitles | كيف هو الوضع بوجود أبي معكم في البيت؟ |