Senin içinde bir çok Aşk Tanrısı var ama, itiraf etmeliyim ki, Aşk Tanrısı saklanmak için garip bir yer seçmiş. | Open Subtitles | لديك الكثير من كيوبيد بداخلك لكن، لا بد لي أن أعترف اختار كيوبيد مكان غريب للاختباء |
Size anlatacaklarım Aşk Tanrısı kimliğine sahip biriyle ilgili. | Open Subtitles | ما أنا على وشك أن أقول لك له علاقة مع كيوبيد نفسه. |
Bu bizim için iyi çünkü ikinci test Cupid'in okunu almak. | Open Subtitles | وهذا في صالحنا لأن الاختبار الثاني هو الحصول على قوس كيوبيد |
Yani nişanı iptal ederek Cupid'in hedef listesinden silmiş olduk kendimizi. | Open Subtitles | ذلك من خلال الدعوة قبالة الاشتباك، أخذنا أنفسنا من مرمى كيوبيد. |
Eros'un aşk okuyla vuruldum kafesimi benimle paylaşır mısınız?" | Open Subtitles | ♪ لقد أصابني سهم كيوبيد ♪ ♪ هل تشاركينني القفص ؟ |
Eros, mesela, ölümlü bir tanrı olan güzel Psyche'ye aşıktı. | Open Subtitles | كيوبيد كَانَ الله وهو وَقعَ في الحبّ قاتل لطيف، |
Hayır, Aşk Tanrısı olmaz. O yetersiz kalır. | Open Subtitles | حسناً توقف لا لن يكون هناك كيوبيد ، هذا سخيف |
Ve anladığım şu ki, Aşk Tanrısı oklu, şişko, çıplak bir denyo. | Open Subtitles | و هذا ما تعلمته كيوبيد" ما هو الا معتوه سمين" عارٍ معه قوس و سهم |
Ayrıca,George Pratt için bir Aşk Tanrısı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | بجانب ذلك ,لا أريد أن أتحول إلى "(كيوبيد)" الشرير "(لشخصيدعى"( جورجبرات. |
- No way! Aşk Tanrısı gibiyim. | Open Subtitles | أنا مثلى مثل كيوبيد |
"Prematüre bebeğin Aşk Tanrısı olduğu iddiası. | Open Subtitles | طفل سابق لأوانه " ( يدّعي بأنّه ( كيوبيد |
Ben çalıştım ama Aşk Tanrısı beni susturdu. | Open Subtitles | لقد حاولت ، لكن "كيوبيد" أصمتني |
Cupid'in 14ncü caddedeki güzellik salonunda karşılaşacağımız kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان بفكّر ان كيوبيد كان عنده محطة في الشارع الرابع عشر محطة الظفر الصناعي؟ |
Cupid'in oklarıyla vurulmuş ve Fitz'e bunca zamandır gözümde kalplerle bakıyormuş gibi yapmam lazım. | Open Subtitles | أدعي أنني قد ضربت من قبل سهم كيوبيد و أنني كنت أحدق في فيتز بقلوب في عيني منذ ذلك الحين |
Görünüşe göre Waller, Cupid gibi mahkumların Görev Birimi X sayesinde kurtulmaları konusunda ciddiymiş. | Open Subtitles | تبين والر جادين السجناء مثل كيوبيد العمل بطريقة على الخروج من اكس فرقة العمل |
Cupid neden Star City'nin en ünlü çiftini hedef alsın ki? | Open Subtitles | لماذا كيوبيد تريد الجليد ستار سيتي معظم رفيعة الزوجين؟ |
Ben burada kalıp Cupid konusundaki ipuçlarına göz atayım. | Open Subtitles | أنا ستعمل البقاء هنا، العمل حتى بعض الخيوط على كيوبيد. |
Yani senin P3'n ve çocukların var, sen Eros ile çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعني ، أنتِ مع ال بي ثري و صبيانكِ وأنتِ مع عملكِ و كيوبيد |
Böylece Eros, onu gizli bir yere kaçırır... | Open Subtitles | ثمّ... كيوبيد أَخذَه وأَخذَ في قصر سري... |
Siz insanlar ona Eros diyorsunuz. | Open Subtitles | "حسناً , يطلق عليه قومكم إله الحب "كيوبيد |
Eğer görebilselerdi, erkek kılığına girmiş olmam aşk meleğinin bile yüzünü kızartırdı. | Open Subtitles | لأنهم لو أدركوها لاستحى كيوبيد نفسه لرؤيتي هكذا وقد تحوّلت إلى ولد |
İşte geliyor ve ben Aşk Tanrısının okuyla vuruldum. | Open Subtitles | أنها قادمه وأذهلتني السهام العذبة التي كتبها كيوبيد |
Belki de aşk tanrısını oynamalıyım. | Open Subtitles | انا اعتقد ان العب دور كيوبيد |