Tutkularımıza eriştiğimizde, kendi gözümüzde, açıkça konuşmak için kendimize cesaret veririz ve konuşmak için diğerlerinin iznini de almış oluruz. | TED | فعندما نستفيد من شغفنا نعطي أنفسنا الشجاعة بأعيننا للتحدث، ولكننا نأخذ الأذن من الآخرين كذلك كي نتحدث. |
Çabuk, hadi. Onlarla konuşmak için isimlere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بسرعة هيا نحتاج إلى شخصيات كي نتحدث معهم |
Fakat kendisi yukarıda konuşmak için bekliyor ve pek mutlu gözükmüyordu. | Open Subtitles | ولكنه ينتظرني في العلية كي نتحدث ولاتبدو عليه السعادة |
Çok hoş. Allison konuşmak için bir kaç dakikanı alabilir miyim? | Open Subtitles | هذا محبب ، "أليسون" هل يمكن أن آخذك للحظة كي نتحدث ؟ |
konuşmak için hemen geldim. | Open Subtitles | ، لقد أتيت إلينا سابقاً كي نتحدث |
konuşmak için... aramıştım... | Open Subtitles | .أناأتصلبكِ فقط كي. .نتحدث. |
Yalnız konuşmak için. | Open Subtitles | وحدنا كي نتحدث |
Senin hakkında konuşmak için. | Open Subtitles | كي نتحدث عنك |