Yoo Jin Woo'yla olduğun için onları artık görmediğin doğru değil mi? | Open Subtitles | أليس الأمر بأنكِ لم تعودي تريهم لأنكِ كُنتِ مع "يو جين وو"؟ |
Çünkü seni son gördüğümde bir zırdeli olduğun için mi? | Open Subtitles | ' لأنكِ أدركُتِ بأنه في آخر مَرّة رَأيتُكِ فيهـا، كُنتِ عاهرة كُلياً؟ |
Daha yardımcı olsaydın... | Open Subtitles | هل حدث لك أبداً أنك كنت مسانده لأحد ربما كُنتِ ـ ـ ـ |
Gerçekten soğuk biri olsaydın, umursamazdın. | Open Subtitles | لو كُنتِ بـتاردة حقاً ماكنتِ لتكترثي لِمّ قالوه |
Geçtiğimiz birkaç ayda egomu dizginlemem konusunda çok yardımcı oldun. | Open Subtitles | لقد كُنتِ مفيدة لى كثيراً طوال تلك الأشهر الماضية القليلة |
Birlikte geçirdiğimiz zamandan dolayı ona gerçeği söyleyebilecek tek kişi sendin. | Open Subtitles | وبسبب الوقت الذي قضيناه سوياً، كُنتِ الوحيدة التي يمكنها أن تخبرها الحقيقة |
Uygun bir zaman bulsan beni görmeye gelecek miydin? | Open Subtitles | هل كُنتِ تُفكري في المجيئ لرؤيتي بعد إيجادكِ لوقت مُناسِب؟ |
O zaman neden Ajansın önünde onu takip ediyordun? | Open Subtitles | إذن لماذا كُنتِ في وضع مطاردة خارج الوكالة ليلة أمس؟ |
Duygusal olduğun ve senden daha iyi bir bilirkişi olduğum gerçeğiyle baş edemiyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنكِ تحمُّلُ حقيقةِ أنكِ كُنتِ عاطفيةً و أنني كُنتُ الشاهدةَ الخبيرةَ الأفضل ؟ |
Şu an arabadayım ve "Artık Bir Baba olduğun İçin Genç Kurt Filmindeki Gibi Araba Üstünde Dans Etmeyeceksin" kuralında ciddiydin. | Open Subtitles | أنـا بالسيارة، لقد كُنتِ واضحة بهذا الشان تماماً، ممنوع أن أخرج رأسي من الشباك داخل السيارة وتلك أحد قواعد الأبوّة |
Sadece küçük bir çocuk olduğun ve sevildiğini bilmenin yeterli olduğu zamanlara. | Open Subtitles | يجعلُكِ تعودين الى الوراء, حيث كُنتِ طفلة وتعلمين بأن الحُب هو كُل ما تُريدين. |
Onun yerinde olsaydın nereye giderdin? | Open Subtitles | لو كُنتِ فى مكانها إلى أين كُنتِ ستذهبين؟ |
Eğer gidiyor olsaydın, bu beni endişelendirir çünkü müvekkillerimi kışkırtacak zamanın olur. | Open Subtitles | هذا سيُقلقني ان كُنتِ سترحلين لان هذا يعني بانه سيكون لديك الوقت لتغوي عملائي. |
İşini yapmış olsaydın bunlara gerek kalmayacaktı. | Open Subtitles | إذا كُنتِ أتممتِ عملُكِ فكان كُل هذا لن يكونَ ضرورياً |
Sen, her zaman insanlara istediğini yaptırma konusunda iyi oldun. | Open Subtitles | لقد كُنتِ جيدة دوماً في إقناع الناس بفعل ما تُريدينه |
Dün gece sarhoş oldun. | Open Subtitles | أنتِ كُنتِ بالفعل ثمِـلة و كُنتِ بسيارة الأجرة |
İlk günden beri sebepsiz yere ona karşı oldun. | Open Subtitles | كُنتِ ضدها منذُ اليوم الأَول بدون أيُ سَبب بدُونَ أي سبب؟ |
Ama kendime hiç itiraf etmemiş olsam bile birlikte olmak istediğim kişi her zaman sendin. | Open Subtitles | ومع ذلك لقد اعترفت لقد كُنتِ دائما الوحيدة التي اريد ان اكون معها |
Ve hatırladığım kadarıyla, ...bunu yapmamı tavsiye eden sendin. | Open Subtitles | وكما أتذكّر، كُنتِ أنتِ من طلب منيّ فعلُ ذلك. |
Söylediğin şeyler konusunda ciddi miydin? | Open Subtitles | هل كُنتِ تقصدين تلك الأشياء التي قلتيها ؟ |
Sen şüphelenir miydin? | Open Subtitles | هل كُنتِ لتُفكرين بالإستنتاجات لو كُنتِ مكاني ؟ |
İşimde kötü olduğumu ima ediyordun. | Open Subtitles | لقد كُنتِ تُلمحين إلى أنني سيئة في عملي |
Beni bütün hayatım boyunca kontrol ediyordun. | Open Subtitles | لقد كُنتِ تتحكمين بي طوال حياتي |