Seninle Buraya gelmek için muhteşem bir erkeği evde bıraktım. | Open Subtitles | تركت رجلاً رائعاً بالمنزل لآتي هنا و أرافقك |
Buraya gelmek için öğretimimi ve danışmanlık işlerimi bıraktım, bir hafta boyunca burada tatil yapmayı hayal etmemiştim. | Open Subtitles | تخليت عن التدريس والعديد من الإستشارات المهمة لآتي هنا, لم اتخيل أنني ذاهب ليقال لي , إجلس بمنزلك لمدة اسبوع |
Buraya gelmek için yalan söylemek zorunda kaldim. | Open Subtitles | أعني أنني اضطررت للكذب لآتي هنا. |
Buraya gelmek için hayatımı tehlikeye attım ben. | Open Subtitles | انظر, لقد وضعت حياتي على المحك لآتي هنا |