"لأبيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • satmaya
        
    • satmak
        
    • satmam
        
    • satacağım
        
    İyi, ama elinizi çabuk tutun. satmaya, satmaya, satmaya hazırım ben. Open Subtitles حسناً ، لكن أسرع فأنا مستعد لأبيع و أبيع و أبيع
    Senin gibi patates kızartması satmaya bu kadar yakındım, tek farkı kasanın arkasında ucuz bir polyester üniforma içinde. Open Subtitles لقد كنت قريبة لأبيع البطاطس ، مثلك عدا أنني سأبيعه من خلف الكاشير مع زيرديءمن البوليستر.
    Projenin %50 sahip olduğum an bu telif haklarını size satmaya hazırım. Open Subtitles أنا على استعداد لأبيع لك الحقوق دعنا نقول، 50 % من عمليتك
    Şirketimi, bana altı yıldır hayatı dar eden namussuz ortağıma satmak için. Open Subtitles لأبيع شركتي إلى شريكي المحتال، الذي حوّل حياتي لجحيمٍ منذ ستّ سنوات.
    Evi satmak için kaldım, çünkü artık burada yaşamak istemiyor. Open Subtitles أنا هنا فقط لأبيع المنزل, لأنها لن تعيش هنا بعد الآن.
    Bana birkaç koyun satmam için iki gün ver, sana parayı getireceğim. Open Subtitles إمنحني يومين فقط لأبيع بعض خِـرافـي و أحـضر لك النقود
    Onun adını öğrenmek için rozetimi satacağım zamanlar vardı. Bunu biliyorsun. Open Subtitles أنصتي، كنت فيما مضى لأبيع شارتي مقابل معرفة اسمه.
    Marge, her şey harika görünüyor. Ben dondurma satmaya gidiyorum. Open Subtitles كل شيء يبدو رائعاً يا (مارج)، سأنطلق لأبيع بضائعي المجمدة
    Para toplamak için nacholarımdan satmaya geldim. Open Subtitles أجل، أتيت لأبيع الناتشوز لجمع المال.
    Dün, kanımı satmaya gittim. Open Subtitles حسناً بالأمس ذهبت لأبيع دمي
    Mallarımı satmaya geldim. Open Subtitles جئت لأبيع مخزوني
    Daniel Berg. Yarın gömlek satmaya gönüllü olmuştum. Open Subtitles لقد تطوعت لأبيع هذا القميص
    Megan, kasabaya tekerlek satmaya gelmiştim. Open Subtitles انظري يا (ميغان) كنت بالبلدة لأبيع الإطارات
    satmak için kendi tayınımdan vermem gerekiyor o yüzden ucuz değil. Open Subtitles يجب أن أقتطع من حصتي لأبيع. لذا لا تكن بخيلاً.
    Buraya Mehnaz Herbal Güzellik Ürünlerinden satmak için geldim. Open Subtitles جئت إلى هنا لأبيع منتجات مهناز العشبية للتجميل
    Babama olanlar hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandı. O' na, beni, satmak için korkutamıyacağını söyledim. Open Subtitles يتظاهر أنّه ليس لديه فكرة عمّا حدث لوالدي أخبرته أنّه لا يستطيع إخافتي لأبيع
    diye sordu. "Sabun satmak için," dedim. TED أجبت ، "أنا هنا لأبيع الكثير من الصابون".
    - Konağı satmam gerekecek o zaman. Open Subtitles حسناً، سأضطر إذاً لأبيع العقارات تفعلين ماذا؟
    Ama Danielle, ben asla bilgi satmam. Open Subtitles ,(لكن, (دانيال لم أكن لأبيع أي معلومات
    Onun adını öğrenmek için rozetimi satacağım zamanlar vardı. Bunu biliyorsun. Open Subtitles أنصتي، كنت فيما مضى لأبيع شارتي مقابل معرفة اسمه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more