"لأترك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırakmak
        
    • bırakmam
        
    • bırakmazdım
        
    • bırakıp
        
    • bırakır
        
    • bırakmamın
        
    • bırakacaktım
        
    • bırakamazdım
        
    • izin vermezdim
        
    Tanışmadık ama karına bir mesaj bırakmak için aramıştım. Open Subtitles لم نلتقي انا بالواقع أتصل لأترك رسالة لزوجتك
    Arayacağımı dediğimde bir mesaj bırakmak için aradım. Open Subtitles اتصلت لأترك رسالة عندما أخبرتك بأني سأفعل
    Böyle bir durumdayken, en kötü düşmanımı bile yüzüstü bırakmam. Open Subtitles انا لم أكن لأترك أشد .اعدائي في هذه الحالة هكذا
    Tabii, senin yerinde olsam ben de kardeşimi bırakmazdım. Open Subtitles بالطبع لم أكن لأترك أخي خلفي لو كنت مكانك
    Korkuyu arkada bırakıp biraz eğlenme vaktinin geldiğine karar verdim. Open Subtitles قررت ان الوقت قد حان لأترك الخوف خلفي واحضى ببعض المتعه
    Onları bir budalaya bırakır mıyım sizce? Open Subtitles فمن أكون لأترك أوراقى بين يدى مغفل ؟ هل تسخر منى ؟
    Değerlendirmesi çok iyiydi, bırakmamın tek yolu, gönüllü olarak istifa etmek. Open Subtitles كان تقييمها ممتازاً، والطريقة الوحيدة لأترك منصبي هي أن أستقيل طوعاً
    Çimlerinizi biçtirmek isterseniz, diye numaramı bırakacaktım. Open Subtitles أتيت لأترك رقم هاتفي في حال ما إحتجتِ لقص الأعشاب
    Onun için işimi bırakamazdım. Open Subtitles ما كنت لأترك عملي لأجله.
    Kızılderili adamla Branch'ı yalnız bırakmak istemedim. Open Subtitles لم اكن لأترك هذا الرجل الهندي لوحده مع برانش
    Sonunda şu rezil Paleo diyetini bırakmak için bir bahanem oldu. Open Subtitles أخيراً لدى عذر لأترك الحميه الغذائيه البائسه
    İşlerinin olduğunu biliyorum o yüzden bunu bırakmak için geldim. Open Subtitles أعرف أن لديك أمر يخص العمل قائماً، لذا أتيت فقط لأترك هذا
    Bu çalgı olayını bırakmam için neden bu kadar isteklisin bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا أنت متلهّفة جدا لأترك هذه الحفلة
    Niye bu işi bırakmam için yanıp tutuşuyorsun? Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا أنت متلهّفة جدا لأترك هذه الحفلة
    Belli ki işi bırakmam için hiç de iyi bir zamanlama değildi. Open Subtitles تعرف، لم يبد مثل أعتقد أنه حان الوقت لأترك هذا العمل
    Kızlarımı hiç bırakmazdım ama, yoksulluğum öyle ki, işi red edemezdim. Open Subtitles لم أكن لأترك بناتي على الإطلاق لكن لحاجتي لا أستطيع رفض العمل
    Kart bırakmazdım ben. Çok küstahça olur, sen bırakır mıydın? Open Subtitles لم أكن لأترك بطاقة خلفي، فهذا صفيق نوعًا ما، أكنتَ لتفعل أنت؟
    Yerinde olsam bunu ortalıkta bırakmazdım. Open Subtitles لو كنت مكانك ما كنت لأترك هذه الأشياء في متناول الجميع
    Sadece bir manyak ön kapıyı açık bırakıp kapı altına bir not yazardı. Open Subtitles هل أنا مجنون لأترك الباب مفتوحا و أكتب ملحوظة بذلك على الباب
    Yalnızca bir ruh hastası bunu yapar. Ön kapıyı açık bırakıp bir de not iliştirmekmiş. Open Subtitles هل أنا مجنون لأترك الباب مفتوحا و أكتب ملحوظة بذلك على الباب
    Oğlum Sam ve kızın Lauren arkadaştılar bazen buraya gelir Sam'i bırakır ya da Lauren'ı alırdım. Open Subtitles ابني وابنتك كانوا أصدقاء وكنت آتي هنا أحيانا لأترك سام أو أخذ لورين
    Artık çetin savaşları diğerlerine bırakmamın zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت لأترك الأخرين يُقاتلون بالمعركة الصعبة
    Mesaj bırakacaktım. Open Subtitles أنا أتصل لأترك لك رسالة
    Benny'i başka kimseye bırakamazdım. Open Subtitles لم أكن لأترك (بيني) مع أيّ شخص
    Eğer bir melek olsaydım olayların böyle olmasına izin vermezdim. Open Subtitles لو.. لو كنتُ ملاكاً ما كنتُ لأترك أمراً كهذا يحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more